Yaklaşık okuma süresi: 5 dakikaUfak sezon içi değerlendirmelerine devam edeceğimden bahsetmiştim bir önceki günlükte. Sezon içerisinde izlediğim 36 oyundan zor da olsa bir ilk 10 çıkardım. Bunlar tabii ilk gözüme çarpanlar. Çok beğendiğim halde günlüğü uzatmamak adına eklemediğim çokça oyun var. Oyunların günlüklerinde zaten detaylı bir şekilde, oyunları izledikten sonra sıcağı sıcağına yazdıklarım mevcut. Oyunlarla ilgili aklımda kalan ufak tefek şeyleri de buraya ekledim.

10 – Ölü Adamın Cep Telefonu (İstanbul Şehir Tiyatroları)
Sezonun henüz başında Şehir Tiyatroları’nın Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli oyununa bilet almıştım. Oyun, oyuncu rahatsızlığından dolayı iptal olunca yerine sahnelendi Ölü Adamın Cep Telefonu. Çok beğendiğim ve sahnede Arda Aydın gibi bir yetenekle tanışma fırsatı bulduğum bir oyundu. Bir tesadüf bana yine birçok kapı açtı bu oyunla beraber.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Ölü Adamın Cep Telefonu

9 – Hayal-i Temsil (İstanbul Şehir Tiyatroları)
Yine sezonun ilk yarısında izlediğim bir Şehir Tiyatroları oyunu Hayal-i Temsil. Türk tiyatrosunun iki önemli kadını Afife Jale ve Bedia Muvahhit’in hayatlarını konu alan oyunda Şebnem Köstem ve Hümay Güldağ ile beraber Yiğit Sertdemir’in de performansı izlenmeye değer. Etklieyici ve bir o kadar da öğretici bir oyun oldu benim için.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Hayal-i Temsil

8 – Mezarsız Ölüler (Tatbikat Sahnesi)
Bu sezon Tatbikat Sahnesi’nde izlediğim iki oyundan ilki Jean Paul Sartre’in Mezarsız Ölüler’i. Geçtiğimiz sene Ankara Tatbikat Sahnesi’nde sahnelendiği için izleyememiştim. Bu sezon İstanbul’a geldiği haberini alınca hemen biletini aldım. Oyunun Erdal Beşikçioğlu, Elvin Beşikçioğlu, Berkan Şal ve Ayça Eren gibi birbirinden yetenekli oyuncular barındıran bir kadrosu var zaten. Üstüne bir de Tatbikat Sahnesi’nin kendine has sahneleme üslubu eklenince sezonun akılda kalan oyunlarından oldu Mezarsız Ölüler.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Mezarsız Ölüler

7 – Ay Işığında Şamata (İstanbul Şehir Tiyatroları)
Şehir Tiyatroları’nda izlediğim sezonun son oyunuydu Haldun Taner’in kaleme aldığı Ay Işığında Şamata. Oyun, Çalışkur apartmanı sakinleri üzerinden tüm topluma adete bir ayna tutuyor. Oyunun oyuncu kadrosu çok geniş. Bu sezon izlediğim en çok oyuncuya sahip oyunlardan birisiydi. Arda Aydın bu oyunda anlatıcı olarak izleyici karşısına çıktı.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Ay Işığında Şamata

6 – Nihayet Bitti (Duru Tiyatro)
Sezon ilk ayında izlediğim Nihayet Bitti ile Duru Tiyatro’nun salonu ile tanışmış oldum. Emre Kınay’ın tek kişilik performansı Nihayet Bitti. Adım adım intihara giden bir adamın hikayesi. Oyunu sezon içerisinde Ankara Devlet Tiyatrosu da sahneledi. Duru Tiyatro’ya sezon içerisinde çok istememe rağmen bir daha denk getirip gidemedim. Çok güzel bir bahçesi var. Oyundan birkaç saat önce gidilip, keyifle vakit geçirilesi bir yer.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Nihayet Bitti

5 – Grönholm Metodu (Ankara Devlet Tiyatrosu)
Devlet Tiyatroları’nda turne oyunlarını kaçırmamaya çalışıyorum. Grönholm Metodu da Ankara Devlet Tiyatrosu’nun oyunuydu, iki hafta boyunca Üsküdar Tekel Sahnesi’nde sahnelendi. Dört adayın olduğu bir iş görüşmesi sürecini konu alan oyunu Metot ismi ile Semaver Kumpanya da uzun süredir sahnelemekte.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Grönholm Metodu

4 – Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi (Talimhane Tiyatrosu)
Esra Bezen Bilgin’i sahnede izleyebilmek için çok merak ettiğim bir oyundu Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi. 2010 yılında prömiyer yapmış Talimhane Tiyatrosu oyununu çok geç de olsa bu sezon sonunda izledim. Rollerini Esra Bezen Bilgin ve Güliz Gençoğlu’nun paylaştığı oyun, insan tacirlerinin eline düşen bir kadının hikayesini konu alıyor.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi


3 – En Kısa Gecenin Rüyası (Moda Sahnesi)
Moda Sahnesi’nin bu sezon prömiyer yapan William Shakespeare oyunu. Namıdiğer Bir Yaz Gecesi Rüyası. Sezon içerisinde iki defa izleme fırsatı buldum. Oyuncu kadrosu ile, sahneleme şekli ile çok beğendiğim bir oyun. Sezon biraz daha uzun olsa bir defa daha izlemek isterdim sanıyorum.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: En Kısa Gecenin Rüyası

2 – Ben Bertolt Brecht (Dostlar Tiyatrosu)
Geçen seneden gözüme kestirdiğim fakat diğer oyunlara göre kendisine Dostlar Tiyatrosu’nun programında az yer bulabilmesinden dolayı bu sezon izleyebildiğim bir oyun Ben Bertolt Brecht. Genco Erkal usta ve Tülay Günal bizlere Brecht’i anlatıyor, ne de iyi yapıyor.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Ben Bertolt Brecht

1 – Yeraltından Notlar (Seyyar Sahne)
Ve sezonun benim için en etkileyici oyunu. Seyyar Sahne’nin Yeraltından Notlar’ı. Nadir Sarıbacak’ın tek kişilik performansı. Oyunu izlediğimde henüz Yeraltından Notlar’ı okumamıştım, okuduktan sonra bir kez daha sevdim oyunu. Nadir Sarıbacak yaklaşık 2 saat oyunca yeraltı adamının hikayesini anlatıyor izleyicilere.

Oyun ile ilgili günlük yazım: İzledim: Yeraltından Notlar

Ferhangi Şeyler (Ortaoyuncular Tiyatrosu)
Ferhangi Şeyler. Ferhan Şensoy ustanın 1987 yılından beri oynadığı tek kişilik oyunu. Her sezon izlemeye çalışıyorum artık. Bu sezon da Özgür Hanım‘la birlikte Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde izledik. Ferhan Şensoy’a duyduğum hayranlıktan dolayı herhangi bir mukayeseye sokamadığım oyun, en beğendiğim oyunlar günlüğünün onur üyesi âdeta.

Bu sezon yazdığım: Ferhan Şensoy ve Ferhangi Şeyler Üzerine Birkaç Şey
Oyun ile ilgili 2014’te yazdığım günlük yazım: İzledim: Ferhangi Şeyler