İzledim: Çın Sabahta

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Çın Sabahta oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Hastalık Hastası ve Macbeth‘den sonra bu sezon izlediğim üçüncü İstanbul Şehir Tiyatroları yapımı oldu. Nezihe Meriç‘in Çın Sabahta metnini Hülya Karakaş sahneye koymuş ve aynı zamanda Ayşe Günyüz Demirci ile birlikte oynamış. Yanlış hatırlamıyorsam iki oyuncuyu da sahne üzerinde ilk defa izledim. Nezihe Meriç, Çın Sabahta oyununda dertleriyle hemhâl olan iki kadının hikâyesini anlatıyor. İlk bakışta birbirine pek benzemez gözüken dertleri, hayatları hakkında öğrendikleri küçük detaylarla birlikte ortaklaşmaya başlıyor. Bunu fark ettikleri andan itibaren de aralarında ne sosyal ne de kültürel bir fark kalıyor. Konuştukça çıplaklaşıyorlar ve […]

Devamı  


İzledim: Macbeth

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Macbeth oyununu dün akşam Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi‘nde izledim. 2017 senesinin mart ayında aynı oyunu aynı sahnede izlemek için niyetlenmişim fakat biletini dahi almama rağmen gidip izleyememişim. Bunun gibi geç buluşmalara biraz üzülüyorum. Oyundan alacağımı -müspet veya menfi olarak- ertelediğimi hissediyorum. Neyse ki henüz repertuvardayken izleyebildim oyunu. William Shakespeare‘in metni, Sabahattin Eyüboğlu çevirisi ve Ulviye Karaca rejisiyle sahneleniyor İstanbul Şehir Tiyatroları bünyesinde. Oyunla ilgili söyleyeceğim ilk şey bir uyarlama olduğu. Oyun açıklamasında geçirilen tek kelime haricinde bunun üzerinde çok fazla durulmuyor. Oyun ne ismi ne afişi ne de künye bilgileriyle bir uyarlama olduğunun ipucunu izleyiciye veriyor. Ulviye […]

Devamı  


İzledim: Hastalık Hastası

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Hastalık Hastası oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Bir dönem -2015 ila 2018 arası- Haldun Taner Sahnesi’nde yoğun bir şekilde oyun izledim. Fakat bir süre sonra hem kurumun sahneye koyduğu yeni oyunların beni tatmin etmemesi hem de kimi oyunların çevredeki diğer sahnelerde sahnelenirken burada sahnelenmemesi hasebiyle yolum daha seyrek düşmeye başladı. Son olarak geçtiğimiz mart ayında Vahşi Batı oyununu izlemek için gitmiş Haldun Taner Sahnesi’ne. Hastalık Hastası, Moliere’in bir oyunu. Ana karakteri Argan‘ın kendini sürekli hasta hisseden bir hipokondriyak olması ve bu yüzden kızını evlendirmek gibi ciddi kararlarında dahi hastalığını göz önünde bulundurarak kararlar vermesi […]

Devamı  


İzledim: Vahşi Batı

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın yeni sahnelemeye başladığı oyunlardan biri Vahşi Batı. Dün akşam ikinci temsilini Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izleme şansı buldum. Kurumun son zamanlarda izlediğim oyunlarından bir sebeple memnun ayrılmıyorum. Bu memnuniyetsizlik, öncesiyle ve sonrasıyla birlikte oyunlara ayırdığım vakitleri sorgulamaya kadar itti beni. Repertuvar değişene, yeni oyunlarla çeşitlenene kadar kendime yaptığım aylık seyir programlarında çok daha az yer vermeye karar verdim İstanbul Şehir Tiyatroları oyunlarına. Fakat umutsuzca incelediğim mart ayı programında gördüğüm Vahşi Batı, oyuncu kadrosundan dolayı izlemeyi reddedemediğim bir oyun oldu. Vahşi Batı, Amerikan yazar Sam Shepard‘ın bir oyunu. Yıldırım Türker çevirisiyle sahneleniyor. Oyunun yönetmeni Ergun Üğlü. Oyuncu kadrosunda […]

Devamı  


İzledim: Uzlaşma

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Uzlaşma oyununu geçtiğimiz cuma akşamı Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi‘nde izledim. Önceki sezonlarda gediklisi olduğum Haldun Taner Sahnesi, bu sene yerini Musahipzade Celal Sahnesi’ne bıraktı benim için. Şahsi bir tercihim değil. Sezon başından bu yana Haldun Taner Sahnesi’nin programında daha önce izlediğim oyunlar yer aldığı için alternatif bir sahne arayışına girdim. Girdim girmesine ama İstanbul Şehir Tiyatroları oyunlarını izleyebilmek için harcadığım eforun karşılığını alıp almadığımı düşünmeye başladım bu sene. Çünkü son izlediğim birkaç oyun gibi Uzlaşma da beni doyurmayan bir oyun oldu. Chloe Lambert‘in oyunu, Anna ve Pierre isimli bir çiftin ayrıldıktan sonra çocukları ve birbirleriyle ilişkilerini tesis etmek […]

Devamı  


İzledim: Can Yeleği

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Can Yeleği, İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın bir oyunu. Önceki akşam Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi‘nde izleme fırsatı buldum. Bu sahnede izlediğim ikinci oyun oldu Can Yeleği. İlki geçtiğimiz sezon başında izlediğim Oyunun Oyunu‘ydu. Gönül Kıvılcım‘ın kaleme aldığı tek kişilik oyunu Nihat Alpteki yönetiyor. Geç Kalanlar oyununda beraber çalıştığı Elçin Atamgüç ile çalışmış bu oyunda da Nihat Alpteki. Can Yeleği, zamansız ve mekânsız bir mültecilik hikâyesi. Kendi dünyalarında bahtiyar bir hayat yaşayan öğretmen bir anne, mühendis bir baba ve iki çocuktan oluşan bir ailenin savaşla birlikte yerle bir olan düzenlerini ve meşum sonlarını konu alıyor. Nihat Alpteki sınırlar üzerinden bir oyun kurmuş. Turistik […]

Devamı  


İzledim: Matruşka

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Matruşka, İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın geçtiğimiz sezon sonlarına doğru sahnelemeye başladığı bir oyun. Önceki cuma akşamı haftayı kapatırken Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Tuncer Cücenoğlu‘nun kaleme aldığı oyunu Bora Seçkin yönetiyor. İki kişilik oyuncu kadrosuna sahip bir yapım. Oyunun rollerini Cem Karakaya ve Derya Yıldırım paylaşıyor. Bir çiftin hikâyesi özelinde kadın – erkek ilişkilerini irdeleyen, bir nevi bulduğu boşluklara çomak sokmaya çalışan bir oyun Matruşka. Bir yalan etrafında şekillenen ve sonrasında bu yalanın ayyuka çıkmasına rağmen devam ettirilmesi tercih edilen bir ilişkiyi konu alıyor.  İki kadın arasında sıkışıp kalan bir erkek ve ikinci kadın olmayı binbir güçlükle de olsa kabullenebilmiş bir […]

Devamı  


İzledim: Nora – Bir Bebek Evi

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Nora – Bir Bebek Evi, İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın geçtiğimiz ocak ayı sonunda ilk temsilini yapan oyunu. Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izleme fırsatı buldum. Önceki sezonlarda Haldun Taner Sahnesi’nde çok daha fazla oyun izliyordum. Ama bu sezon gerek İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki yeni oyun sayısının azlığından gerekse de bu az sayıdaki yeni oyunun benim ilgili çekmemesinden ötürü sezon sonuna yaklaşırken üçüncü defa sahneye yolumun düştüğünü fark ettim. İlk ikisinin nedeni On İki Öfkeli Adam ve Şahane Züğürtler oyunlarıydı. Nora – Bir Bebek Evi oyununun yönetmeni Ali Gökmen Altuğ. Daha önce kendisinin içerisinde yönetmen olarak bulunduğu oyunlardan yine İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Oyunun Oyunu ve Oyun […]

Devamı  


İzledim: Son

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın ilk temsilini geçtiğimiz senenin ocak ayında yapan Son isimli oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Oyunun yazarı ve yönetmeni Özgür Kaymak. Kendisi aynı zamanda İstanbul Şehir Tiyatroları’nın genel sanat yönetmeni yardımcılığı görevini yürütüyor. Daha önce yine İstanbul Şehir Tiyatroları repertuvarında yer alan kendi yazdığı İsimsiz oyununun yönetmenliğini üstlenen Özgür Kaymak şu sıralar sahnelenmekte olan Çingeneler Gökyüzünde Yaşar oyununun yönetmen yardımcılığı ile Bir Gün Ayakkabımın Teki isimli çocuk oyunun da yönetmenliğini yapıyor. Son, bilim kurgu konulu bir oyun, bir distopya hikâyesi. Belirsiz bir zamanda geçiyor. Oyun esnasında herhangi bir tarih veya zaman dilimi belirtilmiyor. İzleyiciye oyundaki diyaloglarda […]

Devamı  


İzledim: Şahane Züğürtler

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Şahane Züğürtler oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Geçtiğimiz sene bu zamanlar ilk temsilini yapan bir oyunmuş, ben henüz izleme fırsatı bulabildim. Oyun, Rus Devrimi‘nden sonra Çar’a ait servetle batı ülkelerine kaçan ailelerden Ouratieff çiftinin hikâyesini konu alıyor. Çift ellerindeki yüklü miktardaki serveti muhafaza etmek ve ülkelerinde sular durulduktan sonra dönüp Çar’a teslim etmek üzere bir bankaya yatırıyor. Bu süreçte yabancısı oldukları ülkede Çar’a ait olan servetin tek kuruşuna dahi dokunmadan kendi imkânlarıyla yaşamaya çalışıyorlar. Ülkelerinde oldukça yüksek mevkilerde, varlık içerisinde bir hayat süren çift köhne bir otel odasında kalıyor. Fakat zamanla ellerindeki paraları tükeniyor. Satacak eşyaları […]

Devamı