İzledim: Kanlı Komedya “Caligula”

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Baba Sahne‘nin Aşk Ölsün ve Bir Baba Hamlet‘ten sonraki üçüncü oyunu Kanlı Komedya “Caligula”yı Baba Sahne’de izledim. Sezonu kapatmadan sondan bir önceki oyun olarak. Aslında oyunu nisan ayında izlemek niyetindeydim. Yanlış hatırlamıyorsam oyuncu rahatsızlığından dolayı bilet aldığım temsil iptal edildi. Uygun olduğum bir sonraki temsile devrettik biletimi. Stefan Tsanev‘in kaleme aldığı metin, Hüseyin Mevsim çevirisiyle sahneleniyor. Oyunun yönetmeni ise Ragıp Yavuz. Rollerini Levend Öktem, Ahmet Saraçoğlu, Ecem Üstündağ ve Pınar Coşkun‘un paylaştığı oyun tek perde olarak sahneleniyor. Kanlı Komedya “Caligula”, Roma imparatoru Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus‘un hikâyesi. Nevi şahsına münhasır kişiliği ile tanınan Caligula lakaplı imparator halkının kendisinden nefret […]

Devamı  


İzledim: Dönüşüm

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Altkat Sanat‘ın Franz Kafka‘nın aynı adlı metninden sahneye uyarladığı Dönüşüm oyununu Altkat Sanat Sahnesi’nde izledim. Sezonun hemen başında izlediğim Anne Frank’in Hatıra Defteri oyunuyla birlikte bu sezon yolumu iki defa Altkat Sanat’a düşürmüş oldum. Günlüğü yazarken faydalanmak için Altkat Sanat’ın internet sitesini açtığımda yeni oyun provalarına başladıklarını da öğrendim. Yeni sezonda yine bir uyarlama olarak Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt metnini sahneye koyacaklarmış. Bu da demek oluyor ki çok geçmeden yeniden misafirleri olacağım. Tekrar Dönüşüm’e dönersem, edebiyat ilgilisi olsun olmasın, hakkında herkesin bir parça fikir sahibi olduğu bir metin Dönüşüm. Kısaca özetleyecek olursam, romanın başkarakteri Gregor Samsa, bir sabah uyandığında kendisini […]

Devamı  


İzledim: Empatopya

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Mam’Art Tiyatro‘nun Empatopya oyununu Oyun Atölyesi‘nde izledim. Nereye Gitti Bütün Çiçekler‘den sonra Mam’Art Tiyatro’nun izlediğim ikinci oyunu oldu. Orijinal ismi Homo Empathicus olan Empatopya oyununun yazarı Rebekka Kricheldorf. Benim için yeni bir yazar, bu oyun vasıtasıyla tanıştım. Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim hem metni hem de Oğuz Utku Güneş rejisiyle sahnelenen oyunu çok beğendim. Mehpare Bakır‘ın çevirisiyle su gibi akan bir oyun olmuş. Empatopya, herkesin özgürce yaşayabildiği, her ne sebeple olursa olsun ayrımcılığın ve ön yargının kendisine katiyen yer bulamadığı, farklı cinsel yönelimlerin ve yaşayış biçimlerinin sonsuz saygıyla karşılandığı ideal bir dünyanın oyunu. Ütopya demek istemiyorum, çünkü akla gelen herhangi […]

Devamı  


İzledim: Tırnak İçinde Hizmetçiler

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Tiyatro Hemhâl‘in Tırnak İçinde Hizmetçiler oyununu Kadıköy Boa Sahne‘deki ikinci oyunum olarak izledim. Bir hafta önce izlediğim ilk oyunum Tiyatro Evi‘nin Marx İstanbul’dasıydı. Senelerce izleyicisi olacağını düşündüğüm sahneye iki güzel yapımla keyifli bir açılış yapmış oldum. Tiyatro Hemhâl yeni bir topluluk. Tırnak İçinde Hizmetçiler ikinci oyunları. İlk oyunları -ki hâlâ aklımdadır kimi sahneleri, öyle severim- Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit bir süre Seyyar Sahne çatısı altında oynandı, açılışından sonra ise Tiyatro Hemhâl repertuvarına dahil oldu. Tırnak İçinde Hizmetçiler, Hakan Emre Ünal‘ın kaleme aldığı ve yönettiği bir oyun. Rollerini Nezaket Erden ve Pınar Güntürkün paylaşıyor. Hakan Emre Ünal’ın, Jean Genet‘in Hizmetçiler […]

Devamı  


İzledim: Marx İstanbul’da

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Marx İstanbul’da, daha önce Ayrılık ve Gelin Tanış Olalım oyunlarını izlediğim Tiyatro Evi‘nin yeni oyunu. Kadıköy Boa Sahne‘de izledim. Böylelikle geçtiğimiz şubat ayında açılışı yapılan Boa Sahne’de ilk oyunumu izlemiş oldum. Sahnenin olduğu yer 2015 senesinde Levent Kırca Kültür Merkezi olarak kullanılıyordu. Levent Kırca’nın vefatından önceki son oyunu Dımdızlak‘ı bu sahnede izlemiştim. Yanlış hatırlamıyorsam daha sonra Doa Sanat ve Penguen Sahne isimleriyle kimi etkinliklere ev sahipliği yaptı bu sahne. Tabii benim son gelişimden bu yana çok şey değişmiş. Sahnede ciddi bir tadilat yapılmış. Salondaki kolonların izleyicilere epey rahatsızlık verdiğini anımsıyorum. Değişen oturma düzeniyle bunun üstesinden gelinmiş. Gişeye ve salona geçiş […]

Devamı  


Duyurdum: 17. Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali için Başvurular Sürüyor

Yaklaşık okuma süresi: < 1 dakika Kadıköy Belediyesi tarafından 16 senedir geleneksel olarak düzenlenen, benim de son beş senedir izleyicisi olmaktan büyük keyif aldığım tiyatro festivalinin 17.si için oyun başvuruları başladı. Her sene ağustos ayının ilk haftası başlayan festival bu sene -sanıyorum ki o tarihlere denk gelen uzun bayram tatilinden dolayı- bir ay geriye çekilmiş. Yetişkinler için 1 – 14 Temmuz, çocuklar için 16 – 29 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek festivalin oyun başvuruları Kadıköy Belediyesi’nin internet sitesindeki ilgili sayfadan yapılabiliyor. Başvurular esnasında tiyatrolardan sahnelemek istedikleri oyunların künyesi, konusu, topluluğun daha önceki festivallere katılma durumu gibi bilgiler isteniyor. Başvurular 17 Mayıs saat 16.00‘a kadar yapılabiliyor.

Devamı  


İzledim: Sokrates’in Son Gecesi

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Geçtiğimiz ay TiyatroÜçArtıBir, Sokrates’in Son Gecesi oyunuyla Moda Sahnesi‘ne konuk oldu. Arka arkaya iki gün yaptıkları temsillerin ilkinde izleme fırsatı buldum oyunu. Stefan Tsanev‘in metnini, aynı zamanda oyunun oyuncularından Mehmet Atay yönetiyor. Oyun, İsmail Bekir Ağlagül çevirisiyle oynanıyor. Oyundaki diğer oyuncular ise Oktay Dal ve Hülya Dizmen. Oyun, Sokrates’in idamını beklediği gece başlıyor. Sabah olup da horozlar öttüğünde baldıran zehri içirilerek idam edilecek olan Sokrates, son saatlerini uyuyarak geçiriyor. Ta ki başında beklemekle görevli gardiyan gelip onu uyandırana kadar. Gardiyanın, son saatlerini başka bir şey yapmak yerine neden uyuyarak geçirdiği üzerine duyduğu merak aralarında başlayacak uzun bir sohbetin kapısını aralıyor. […]

Devamı  


İzledim: Benden Bu Kadar

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Bir Seyyar Sahne oyunu olan Benden Bu Kadar‘ı geçtiğimiz akşam Entropi Sahne‘de izleme fırsatı buldum. Doğukan Uludağ’ın Korkuyu Beklerken uyarlamasından sonra aynı sezon içerisinde ikinci defa yolumu Entropi Sahne’ye düşürmüş oldum böylece. Benden Bu Kadar tek kişilik bir oyun. Burcu Halaçoğlu, oyunun yönetmeni Celal Mordeniz ile birlikte kaleme aldığı metni yaklaşık 75 dakika süresince oynuyor. Otuzlu yaşlarının ortasında Zuhal isminde bir kadını canlandırıyor. Edebiyat öğretmenliği mezunu ama hiç öğretmenlik yapmamış. Sanatla iç içe bir yaşam sürmek istemiş ve kısa sayılamayacak bir dönem tiyatro ile uğraşmış. Şu sıralar ise kendi varoluşunu anlamlandırmaya ve hayatının filmini çekmeye çabalayan bir kadın Zuhal. Oyun […]

Devamı  


İzledim: Bir Avuç Kül

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Tiyatro D22‘nin ocak ayı sonunda ilk temsilini yapan oyunu Bir Avuç Kül‘ü dün akşam Oyun Atölyesi‘nde izledim. Sanıyorum bu sezon en çok oyun izlediğim sahnelerden birisi Oyun Atölyesi olacak. Hiç oturup etraflıca bakmadım ama hem sezon başından bu yana izlediğim oyunlar hem de sezonun geri kalan ayları için yaptığım planlar bana böyle hissettiriyor. Birkaç ay sonra çıkaracağım sezon sonu bilançosunda daha net bir şekilde görülür nasıl olsa. Her sezon sonunda, o sezon içerisinde izleyip beğendiğim oyunları yazıyordum. Bu sene ona ek olarak beğenmediğim oyunları da yazmak istiyorum. Şimdiden nedenleriyle birlikte yazacağım iki oyun kestirdim gözüme. Hayvan Çiftliği ve Hakikat, Elbet […]

Devamı  


İzledim: Macbeth Mutfakta

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Kadro Pa‘nın Macbeth Mutfakta oyununu dün akşam Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nda izledim. Burak Tamdoğan‘ın yönettiği oyunu Simge Günsan oynuyor. Ya da oyunun broşürlerinde yazdığı gibi, uyarlamasını yaptığı metni aktarıyor. Macbeth Mutfakta, türü itibarıyla benim için daha önce tecrübe etmediğim bir oyun oldu. Nesne tiyatrosu olarak isimlendiriliyor. Simge Günsan, Shakespeare‘in Macbeth‘ini bir mutfak masasının üzerinde, bir yemek tarifi etrafında şekillendirerek oynuyor. Masadaki her levazımat hikâyedeki bir karakteri temsil ediyor. Oyunun hemen başında yapılmaya başlanan yemek oyunun finaliyle birlikte izleyiciye servis edilmeye hazır hâle geliyor. Simge Günsan’ın bu yemek için seçtiği isim bir hayli afilli. “İhtiras soslu bir ihanet yemeği: Macbeth usulü kanlı […]

Devamı