Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Bundan on sene evvel başlamıştım Tiyatro Günlüğü‘ne yazmaya. İlk başlarda tam olarak ne yazacağımı kestiremiyordum. Yeni hobimi bir yandan da belgelelemekti amacım aslında. Böylece zaman içerisinde yaşadığım deneyimleri ve kendi gelişim sürecimi görebilecektim açıp baktığımda. Çevremden ve sosyal medyadan denk geldiğim tiyatro meraklılarına birlikte yazma teklifleri götürdüm. Aynı oyun hakkında farklı görüşlerin yer aldığı, samimi bir blog sitesiydi o zamanlar hayalim. Fakat muhtelif sebeplerden dolayı olmadı. Kimisi yazmak istemedi. Kimisi istedi ama yazacak zaman bulamadı. Bir keresinde, izlediği oyunlar üzerine kısa yazılar yazan birine teklif götürdüğümde, beni nazikçe reddedip fikrimin çok güzel olduğunu fakat kendi çöplüğünde yazmaya devam etmenin onu […]
Devamı