İzledim: Cambazın Cenazesi

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika

Kadıköy Tiyatro Festivali’nde izlediğim ikinci oyun, Cambazın Cenazesi. İkinci Kat Tiyatro tarafından sahneye koyulan oyun hakkında günlüğü yazmaya başlamadan önce ufak bir araştırma yaptım. Oyun ilk defa geçtiğimiz sene yaz ayları başında sahnelenmiş. Tiyatrosuz geçen yaz aylarındaki boşluğu doldurmak için İkinci Kat Tiyatro internet üzerinden izleyicilerine konu başlıkları içeren bir anket sunmuş. Anket sonucunda en fazla oy alan konu başlıklarına kura ile birbirlerini hiç tanımayan oyuncu, yazar ve yönetmenler seçilmiş. Yarının Oyunları ismi verilen proje kapsamında seçilen oyunlar kısa bir sürede de yazılıp, provaları yapılıp, sahneye koyulmuş.

Cambazın Cenazesi iki kişilik bir oyun. Oyunun ilk gösterimlerinde rollerini Tolga İskit ve İbrahim Halaçoğlu paylaşırken, daha sonra Tolga İskit’in rolünü Seda Türkmen oynamaya başlamış. Oyunun İlk halini izleme fırsatım olmadı ama canlandırılan karakterler gereği sahnede bir kadın olmasının oyunu daha keyifli kıldığını düşünüyorum. Oyunun konusuna gelecek olursam, küçük bir kasabada yaşayan cambaz Rasim bir sabah vefat ediyor. Kasabanın kentsel dönüşüme gireceği hakkında söylentilerin de kasaba ahalisinin arasında konuşulmaya başlanması aynı zamana denk geliyor. Ölmeden önce kasabalılara evlerini, arsalarını kentsel dönüşüm için satmamalarını tembihleyen cambaz Rasim’in defin işlemleri sürerken, ahali de bir yandan kasabanın geleceği hakkında fikirler yürütmeye başlıyor.

Oyun tanıtımında kentsel dönüşüm konusunu görünce ister istemez politik ve sert bir oyun beklentim vardı. Fakat oyun beklentimin çok tersinde çıktı. Kentsel dönüşüm konusu izleyicinin gözüne çok fazla sokulmadan, mizahi bir dil ile cambazın cenazesinin içerisinde anlatılıyor. Oyuncular sahnede 10’dan fazla karakteri dönüşümlü olarak canlandırıyor. Fakat bu dönüşümler bazen çok hızlı ve ard arda olabiliyor. Oyunun birkaç yerinde karakterleri yakalayamayıp, yalnızca diyalogları izlediğimi anımsıyorum. Yine karakterlerden bazılarına çok gülerken, bazılarını gerçeklikten fazla uzak bulduğumdan olacak sanıyorum, pek sevemedim açıkçası.

Oyunda dekor olarak arkasında gölge oyunlarının yapıldığı bir perde vardı. Kasabanın kent olma sürecinde yaşadığı geçişleri bu perde üzerinden görebildik izleyiciler olarak. İzlediğim yalın dekora sahip oyunlarda aldığım keyfin azlığının dekordan mı yoksa oyunların içeriğinden mi kaynaklandığını hala anlayamıyorum. Belki de yalnızca rast geliyor, bilmiyorum. Özetleyecek olursam, Cambazın Cenazesi benim için keyifli fakat hem mizahi hem de kentsel dönüşümün konusunun işlenişi açısından beklentimin altında kalan bir oyun oldu.

OYUN KÜNYESİ
Yazan: Firuze Engin
Yöneten: Berfin Zenderlioğlu
Oynayanlar: İbrahim Halaçoğlu, Seda Türkmen