İzledim: İstanbul’u Satıyorum

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakikaBakırköy Belediye Tiyatroları‘nın İstanbul’u Satıyorum oyununu Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi içerisindeki Müşfik Kenter Sahnesi‘nde izledim. Bakırköy, tiyatro izlemek için yeni yeni yolumu düşürmeye başladığım bir muhit. Geçtiğimiz ocak ayında yine Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın Tuhaf Bir Miras Hikayesi oyununu izlemek için kendimi Bakırköy’de bulmuştum.

İstanbul’u Satıyorum, Ferhan Şensoy‘un kaleme aldığı ve 1988 senesinde Ortaoyuncular Tiyatrosu bünyesinde sahnelenen bir oyun. Hayatta olduğum süre içerisindeki hiçbir tarihin, oyunun sahnelendiği hiçbir bir tarihle kesişmiyor olması hasebiyle maalesef oyunu canlı olarak izleme şansım olmadı. Geçtiğimiz senelerde güç bela edindiğim ve içerisinde Ortaoyuncular Tiyatrosu’nun 19 oyunun video kaydının olduğu set imdadıma koştu da sahnelenmesinden seneler sonra diğer oyunlarla birlikte İstanbul’u Satıyorum’u da izleyebildim.

Bakırköy Belediye Tiyatroları, Ferhan Şensoy’un metnini Orhan Kemal Aydın rejisi ve kalabalık bir oyuncu kadrosuyla sahneye koyuyor. Oyun, kendi hâlinde yaşamakta olan mahalle sakinlerinin, mahalleye peyda olan tekinsiz ve tamahkâr kimselerle mücadelelerini, geçmişten bugüne kurduğu absürt bağlantılarla ve Ferhan Şensoy’un kendine has incelikli mizahıyla ele alıyor.

Oyunun kimi internet sitelerindeki eleştirilerine göz gezdirirken sık sık Ortaoyuncular Tiyatrosu’nun yapımıyla mukayese edildiğine denk geldim. Buna mâni olmak elbette mümkün değil ama bana kalırsa hakkaniyetli olan Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın metne yaptığı katkıları, sahneleme tercihlerini ve altına girdikleri sorumluluğu konuşmaktır. Yoksa oyunu sahneleyen ekibin de kadrosunda Ferhan Şensoy, Erol Günaydın, Münir Özkul, Rasim Öztekin gibi isimlerin yer aldığı ilk oyunla izleyicilerin baktığı gözle bir mukayeseye girdiklerini sanmıyorum.

Oyunun müziklerini Özgür Çalı yapmış. İlk başlarda bana fazla sert gelmiş olsa da oyun ilerledikçe müzikleri sevdim. Yarattığı agresif atmosferin oyunun temposuyla çoğu zaman örtüştüğünü düşünüyorum. Ali Yenel‘in yaptığı dekor tasarımı da özellikle perde arasındaki değişimiyle metne uygun olarak şehrin dönüşümünü izleyiciye hissettirirken akıllıca çözümler üretilmiş küçük detaylarla izleyicileri güldürdü.

Ben Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın uğraşının ilk oyunun gölgesinde kalmasına pek razı değilim. İlk oyunu ulaşılması gereken bir çıta olarak görmeyi de doğru bulmuyorum. İki oyunu da bir şekilde izleyebilmiş bir izleyici olarak bambaşka tatlar aldım. Dokusunu kaybetmeden olabildiğince günümüze uyarlanmış. Metnin üslubu ve oyunun zamandan bağımsız olarak işleyen konusu da oyun ekibine hem bazı kolaylıklar sağlamış hem de hareket alanı açmış. Son kertede vakit ayırılıp izlendiğinde pişman etmeyecek bir yapım çıkmış ortaya. Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın yapımlarını elimden geldiği kadar takip etmeye devam edeceğim.

OYUN KÜNYESİ
Yazan: Ferhan Şensoy
Yöneten: Orhan Kemal Aydın
Dekor Tasarımı: Ali Yenel
Kostüm Tasarımı: Suzan Tunca
Müzik: Özgür Çalı
Oynayanlar: Aytekin Özen, Orhan Kemal Aydın, Mustafa Sercan Yener, Yunus Emre Kılınç, Burç Ara, Eda Özdemir, Emre Sırımsı, Ercan Koçak, Gözde Ayar, Kadir Hasman, Murat Şenol, Özge Çatak, Sevda Karabulut
Süre: 2 saat 15 dakika (2 perde)