İzledim: Radyum Kızları

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika Radyum Kızları oyununu geçtiğimiz akşam Üsküdar Tekel Sahnesi‘nde izledim. Son olarak 2017’nin bu aylarında Nehrin Solgun Yüzü ve Romeo ve Juliet oyunlarını izlemek için gitmiştim Üsküdar Tekel Sahnesi’ne. Bileti almakta biraz geç kaldığım için gediklisi olduğum B12 koltuğundan olmasa da yine civarından izledim oyunu. Karden Kasaplar‘ın kaleme aldığı Radyum Kızları’nı İstanbul Devlet Tiyatrosu bu sezon Laçin Ceylan yönetmenliğinde sahnelemeye başladı. Karden Kasaplar, 2018 başında Urla Belediyesi ve İzmir Devlet Tiyatrosu’nun ortaklaşa düzenlediği Necati Cumalı Oyun Yarışması‘nı kazanarak Radyum Kızları oyununu Devlet Tiyatroları repertuvarına dahil etmeyi başarmış. Oyun kalabalık denilebilecek bir oyuncu kadrosuyla sahneleniyor. Dünya savaşları sırasında Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki Waterbury […]

Devamı  


İzledim: Romeo ve Juliet

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun bu sezon Dejan Projkovski yönetmenliğinde sahnelemeye başladığı William Shakespeare‘in Romeo ve Juliet oyununu dün akşam Üsküdar Tekel Sahnesi‘nde izledim. Bu Romeo ve Juliet’i sahnede ikinci izleyişim oldu. İlki geçtiğimiz sene aralık ayında Nilüfer Belediyesi Tiyatro’nun Serdar Biliş yönetmenliğinde sahneye koyduğu oyundu. Hem uyarlama tercihleri hem de oyun içerisinde yerleştirilen yerel motiflerin kullanımı açısından epey ilginç bulduğum oyundan sonra İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun oyunu da sahneleme tercihleriyle beni şaşırtmak konusunda ondan aşağı kalmadı. Oyunun konusundan daha önce uzun uzadıya bahsetmiştim. Çok fazla tekrar düşmeden kısaca özetlemeye çalışacak olursam oyunda birbirine düşman iki aile yer alıyor, Montegueler ve Capuletler. Capulet’lerin oğlu Romeo […]

Devamı  


İzledim: Nehrin Solgun Yüzü

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Geçen sezon biri sezonun hemen başında biri ise sonlarına doğru olmak üzere Üsküdar Tekel Sahnesi’nde iki oyun izleyebilmişim. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun Erkek Parkı ve Ankara Devlet Tiyatrosu’nun Nihayet Bitti oyunları. Üsküdar Tekel Sahnesi’nin hemen altındaki Stüdyo Sahne’de ise bir önceki sene yalnız bir oyun izleyebilmiş, geçen sene kapısından dahi girememişim. Bunun nedeni İstanbul Şehir Tiyatroları’nda da muzdarip olduğum bazı oyunların ekseriyetle bazı sahnelerde oynanması sorunu. Belki teknik belki bürokratik sebepler bilemiyorum ama bu düzende sezon içerisinde sahnelerde aynı oyunlar dönmeye başlıyor. Bunun yanında İstanbul Devlet Tiyatrosu bu sezon yalnızca Üsküdar Stüdyo Sahne’deki suare oyunlarının başlama saatini 20:00’den 18:00’e çekti. Bu sayede çalışan izleyici […]

Devamı  


İzledim: Nihayet Bitti

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Peter Turrini‘nin Nihayet Bitti oyununu 2015’in Ekim ayında bir Duru Tiyatro yapımı olarak Emre Kınay’ın tek kişilik performansıyla izlemiştim. O sıralarda Ankara Devlet Tiyatrosu da Murat Çidamlı yönetmenliği ve Göktuğ Tolga Demiralp‘ın oyunculuğunda aynı oyunu sahneliyordu. Yaklaşık bir buçuk sene sonra Ankara Devlet Tiyatrosu Nihayet Bitti oyunuyla Üsküdar Tekel Sahnesi‘ne turneye geldi. Bana da çokça keyif aldığım bir eylem olan sahneleme karşılaştırması yapabilmek için fırsat doğmuş oldu. Üsküdar Tekel Sahnesi’nde izlediğim oyunlarda hiçbir ayırt edici özelliği olmamasına rağmen zamanla önceliğim haline gelmiş olan B12 koltuğunun boş olduğunu görünce biletimi alarak oyun gününü beklemeye başladım. Oyun fotoğraflarına daha önce göz gezdirdiğim için sahne tasarımı hakkında […]

Devamı  


İzledim: Erkek Parkı

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Bu ay yeni sezon münasebeti ile benim için ilkler ayı oldu. Erkek Parkı da bu sezon İstanbul Devlet Tiyatroları‘nda izlediğim ilk oyun oldu. Üsküdar’daki Tekel Sahnesi‘nde izledim oyunu. Üsküdar Tekel ve aynı binada bulunan Stüdyo Sahne’de sahnelenen oyunları olabildiğince ön sıralardan izlemeye çalışıyorum. Bu iki sahnede de alıştığımız, bildiğimiz sahnelerden biraz farklı. Oyunların oynandığı sahnenin kendine ait bir yüksekliği yok. Yani oyuncular birinci sıradaki koltuklarda oyunu izleyen izleyiciler ile aynı zemine ayak basıyor. Bu durum arka sıralarda oyunu izleyen izleyiciler için sahneyi görebilme açısından biraz sorun olsa da ön sıralarda doğru gidildikçe oyundan alınan keyfi katlıyor. Oyuncu ile aynı sahneye ayak […]

Devamı  


İzledim: Medea Kali

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunu Medea Kali‘yi Üsküdar Tekel Sahnesi‘nde izleme fırsatı buldum. Oyunu programda ilk gördüğümde göz alıcı dekoru ve kostümleri ile birlikte ekibinin içerisinde Musa Uzunlar‘ın olması dikkatimi çekmişti. Kendisini daha önce oynadığı birkaç tiyatro oyunu ve televizyon dizisinden simaen tanıyorum. Oyunculuğunu ve oynadığı karakterleri de beğendiğim için izlemek istedim. Fakat oyun öncesinde düşündüğümden bambaşka bir performans ile beraber Zeynep Utku‘yu tanımış oldum oyun günü. Oyun Medusa, Medea ve Kali mitolojik karakterlerinin hikayesini tek bir kadın özelinde bütünleştirerek anlatıyor. Oyun öncesinde bu karakterler hakkında pek fazla bilgim yoktu. O yüzden oyunu izlerken zaman zaman anlamakta zorlandığım sahneler olsa da oyunun beni etkisi altına almasına […]

Devamı  


İzledim: Grönholm Metodu

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Ankara Devlet Tiyatrosu‘nun turne ile İstanbul’a gelen oyunu Grönholm Metodu‘nu önceki akşam Üsküdar Tekel Sahnesi‘nde izledim. Aslında Grönholm Metodu’ndan önce izleyip de günlüğünü henüz yazmadığım iki oyun daha var. İstanbul Şehir Tiyatrosu’ndan Son(suz) Öykü ve İki Arada Bir Yerde. Üst üste iki iş haftasının kapanışını Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde bu oyunlarla yaptım. En kısa zamanda da günlüklerini yazmaya çalışacağım. Tekrar sıcağı sıcağına Grönholm Metodu’na dönecek olursam, oyun bu sezon başında Ankara Devlet Tiyatrosu bünyesinde sahnelenmeye başlanmış. İspanyol yazar Jordi Galceran‘ın kaleme aldığı oyun, uluslararası bir şirketin satış departmanı müdürlüğü için iş başvurusu yapan dört adayın değerlendirildiği son görüşmeyi konu alıyor. Adaylar kendileri ile toplu bir […]

Devamı  


İzledim: #Cehennem

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Konusu bakımından Devlet Tiyatroları’nda şimdiye kadar izlediğim en ilginç oyun, Cehennem. Bir o kadar da izlerken anlamakta zorlandığım. Oyunun tanıtım metnini okuyunca bilim kurgu öğeleri içeren bir cehennem tasviri hayal ettim ve sahnede de neredeyse bunu göreceğimden emin olarak gittim oyuna. Fakat oyunun ilk dakikalarından itibaren anladım pek öyle olmadığını. Cehennem, bir pedofili soruşturması üzerinden, alışılmışın dışında bir dünya sunuyor izleyiciye. Eğitimin, sağlığın, eğlencenin sanallaştığı bir dünya. İnsanların kendilerine ait oluşturdukları sanal ortamlarının kimliklerinin yerini aldığı, belki de uzak geleceğin kaçınılmaz felaket senaryosu. Böyle bir dünya içerisinde bilişim suçları ile ilgilenen uzman bir ekibin adı Cehennem. Oyunun konusu bilim kurgu olunca ister […]

Devamı  


İzledim: Tarla Kuşuydu Juliet

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Turne ile İstanbul’a gelen Konya Devlet Tiyatrosu’nun oyunu, Tarla Kuşuydu Juliet’i Üsküdar Tekel Sahnesi’nde izleme fırsatı buldum. Mayıs ayı içerisinde Devlet Tiyatroları da dahil olmak üzere birçok tiyatro topluluğu sezonun son oyunlarını oynuyorlar. Bu nedenle oyun programları fazlasıyla keyifsiz. Böyle zamanlarda sezon içerisinde izleme imkanı bulamayacağım oyunları izlemek bir nebze olsun bu keyifsiz hali unutturabiliyor. Tarla Kuşuydu Juliet, William Shakespeare’in ünlü tiyatro eseri Romeo ve Juliet’e alternatif bir son üzerinden mizahi bir dille yaklaşan bir oyun. Oyunun aslında ailelerinin birbirlerine olan düşmanlıklarından dolayı birlikte olamayan Romeo ve Juliet trajik bir şekilde intihar ederek yaşamlarını sonlandırıyorlar. Tarla Kuşuydu Juliet, konu olarak […]

Devamı  


İzledim: Hamlet Makinesi

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Devlet Tiyatroları’nda yeni sezonun başlaması ile beraber İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun bu ayki oyun programını kurcalamaya başlamıştım. İzlediğim ilk oyun, Üsküdar Tekel Sahnesi’ndeki Hamlet Makinesi oldu. Oyun, hem bayramın ikinci günü hem de matine olarak sahneleceği için izleyici katılımının az olacağını düşünüyordum fakat pek öyle olmadı. 180 koltuk kapasiteli sahnede boş yer hemen hemen yok gibiydi. Oyunda konu olarak William Shakespeare’in Hamlet oyunundan çeşitli bölümler danslar ve müzikler eşliğinde işleniyor. Oyundan keyif alabilmek için Hamlet hakkında biraz fikir sahibi olmak gerekiyor. Aksi bir durumda oyundaki karakterler ve sahneler görselliği dışında pek fazla bir şey ifade etmiyor izleyici için, bende olduğu gibi. İlgili […]

Devamı