İzledim: Kuşlar, Doğu Demirkol Stand Up, Uyandığımda Sesim Yoktu, 45 Saniye

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika Kuşlar Semaver Kumpanya‘nın Kuşlar oyununu Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro‘da izledim. Aristofanes‘in klasik metni Kuşlar’ı Semaver Kumpanya daha önce -2015 senesi yanlış hatırlamıyorsam- sahlenemişti. Oyun, pandemiden sonra, oyuncu kadrosundaki birtakım değişikliklerle birlikte Volkan Sarıöz yönetmenliğinde tekrar sahnelenmeye başlanmış. Kuşlar, Atina’da yaşayan iki arkadaşın, ülkelerindeki baskıcı ve adaletsiz yönetimden kaçarak kendilerine daha adilane bir hayat yaşayabilecekleri yeni bir yurt aramaya başlamalarını konu alıyor. Fakat ne var ki buldukları yeni yurtlarında beraberlerinde getirdikleri kimi alışkanlıkları peşlerini bırakmıyor. Oyunun başrollerini Serkan Keskin ve İbrahim Selim oynuyorlar. Diğer oyuncu kadrosu epey kalabalık. Pandemi öncesindeki ekipten Mustafa Kırantepe, Sezin Bozacı gibi isimler yerlerini farklı oyunculara bırakmış. […]

Devamı  


Mesut Süre Stand Up, Alpay Erdem Stand Up, Fazlı Polat Stand Up

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Mesut Süre Stand Up Mesut Süre‘nin tek kişilik stand up gösterisi Siz Hepiniz Ben Tek‘i Kadıköy Festival Park Sahnesi’nde izledim. Festival Park, İBB tarafından Kadıköy burnuna konuşlandırılmış geçici bir festival alanı. Haziran ayı başından bu yana çeşitli konserlere, stand up gösterilerine ve atölyelere ev sahipliği yapıyor. Uzunca bir süredir Mesut Süre’nin içerisinde olduğu neredeyse her işi takip ediyorum fakat stand up gösterisini izleme fırsatım olmamıştı. Festival Park’taki gösterisi bir saat civarı sürdü. Gösterisinin tamamının bu kadar olduğunu sanmıyorum. Muhtemelen setlerinden bazı parçaları seçerek anlattı. Yine muhtemelen o nedenle olacak ki anlattığı hikâyeler birbirinden çok kopuktu. Yaptığı hızlı konu geçişleri, sürekli […]

Devamı  


İzledim: Anlatanadam Stand Up Special, Kemal Ayça Stand Up, Bir Yıldız Batıyor

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Anlatanadam Stand Up Special Anlatanadam‘ın stand up gösterisini Caddebostan Kültür Merkezi içerisindeki A Salonu‘nda izledim. Anlatanadam’a Rabarba‘dan, Meksika Açmazı‘ndan ve Kolay mı, Zor mu? yarışmasından aşinayım. Sahnede ilk defa izledim. Setini iki perde olarak oynuyor Anlatanadam. İlk perdesindeki anlatıları aile hayatından ve şahsi hikâyeleri üzerinden anne, bana, çocuk ilişkilerini konu alıyor. İkinci perdeye ise kendi deyimiyle gösterisinin yalnızca bunlardan ibaret olmadığını göstermek için bambaşka bir setle çıkıyor. İkinci perdenin başında Firuze Özdemir ile paylaştı sahnesini Anlatanadam. Onu da sahnede görmek güzel bir sürpriz oldu. Anlatanadam’ın farklı mecralardan üslubunu bildiğim için hayal kırıklığına uğramadım. Çokça gülmüş bir şekilde ayrıldım salondan. Sözlükteki […]

Devamı  


İzledim: Mutlu Değilim ama Kahrımdan da Ölmüyorum, Istırap Korosu, Hırçın Kız

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Mutlu Değilim ama Kahrımdan da Ölmüyorum Kadıköy Boa Sahne‘nin Mutlu Değilim ama Kahrımdan da Ölmüyorum oyununu yine Kadıköy Boa Sahne‘de izledim. Pandemi öncesinde çok sık oyun izlediğim bir sahne olmasına rağmen Şubat 2020’den bu yana yolumu ilk defa Boa Sahne’ye düşürebildim maalesef. Özlemişim. Özge Korkmaz‘ın yazıp oynadığı oyun, Berfin Zenderlioğlu rejisiyle sahneleniyor. Pandemi öncesinde, tek kişilik, kadın hikâyelerini konu alan yerli metinlerin sayısı oldukça artmıştı. Benim de kişisel izleyicilik tarihimde Antabus ile başlayan süreçte Kul, Aşiyan, Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit, Benden Bu Kadar gibi iyi örneklerini izleme fırsatım olmuştu. Boa Sahne’nin programında Mutlu Değilim ama Kahrımdan da Ölmüyorum’u görünce […]

Devamı  


İzledim: Samanyolu’nu Bilir misiniz?, Limon, Suzy Storck

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Samanyolu’nu Bilir misiniz? Davran Tiyatrosu‘nun ikinci yapımı (ilki yeniden sahnelenen Üçü Bir Arada) Samanyolu’nu Bilir misiniz? oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Mart ayı içerisinde izlemeyi planladığım oyunlar, ya oyuncu rahatsızlığından ya da kar yağışından ötürü iptal edildi. Samanyolu’nu Bilir misiniz? de yoğun kar yağışı ihtimalinden dolayı oyun iptallerinin bolca olduğu bir akşamda oynandı. Karl Wittlinger‘ın metni, Sevim Özakman çevirisiyle sahneleniyor. Aynı zamanda rollerini paylaşan Cem Davran ve Hakan Gerçek birlikte sahneye koyuyorlar oyunu. Oyunun ana karakterlerini bir doktor ve hasta oluşturuyor. İçinden geçtiği savaş atmosferinde kimliğini kaybetmiş bir hasta, başvurduğu asabiye doktoruyla başından geçenleri konu alan bir tiyatro metni paylaşıyor. […]

Devamı  


İzledim: Seneye Bugün, Hayat Der Gülümserim, Öldün, Duydun mu?

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Seneye Bugün İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Seneye Bugün oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘ndeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde izledim. Gencay Gürün tarafından çevrilen Kanadalı yazar Bernard Slade‘in metni Celal Kadri Kınoğlu rejisiyle sahneleniyor. Oyunun rollerini ise yine Celal Kadri Kınoğlu, Gerçek Alnıaçık ve Ebru Demirdöven Şatıroğlu paylaşıyor. Oyunun tanıtım sayfasında Osman Tunca Soysal‘ın da bir rolü olduğu gözüküyor ama oyunda yer almıyordu. Sanıyorum onun rolünü de Ebru Demirdöven Şatıroğlu canlandırdı. Oyun, türlü tesadüfler sonucu yolları evlerinden epey uzaktaki bir otelde kesişen George ve Doris’in hikâyesini konu alıyor. İkisi de evli ve çocuklu olan George ve Doris, bu otelde bir ilişki yaşamaya […]

Devamı  


İzledim: Bay Z., Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, Alnıtemiz Stand Up

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Bay Z. İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Bay Z. oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Bülent Usta‘nın kaleme aldığı oyunu Atilla Şendil sahneye koymuş. Oyun, bir şirkette yapılan usülsüzlüğü gözünden kaçırdığı düşünülen dört denetçinin, şirketin patronu Bay Z. tarafından nevi şahsına münhasır yöntemlerle soruşturulmasını konu alıyor. Oyunun konusundan sahne tasarımına kadar her şey kaçınılmaz olarak bana Jordi Galceran‘ın Grönholm Metodu oyununu anımsattı. Oyuncuların hepsini sahnede ilk defa izledim. Daniel Morrison rolündeki Ali Çelik, oynadığı müstehzi karakterinin de etkisiyle aralarında en beğendiğim oldu. Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin oyununu Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi‘nde izledim. Murat Mahmutyazıcıoğlu‘nun metni, yine […]

Devamı  


İzledim: Herkes Kocama Benziyor, Münaşaka, İlker Gümüşoluk Stand Up

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Herkes Kocama Benziyor Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nun Herkes Kocama Benziyor oyununu Tiyatro Kooperatifi Yaz Buluşmaları kapsamında Caddebostan Sahil Amfi Tiyatro’da izledim. Tiyatro Kooperatifi, ağustos ve eylül aylarında birden fazla sahnede açık hava oyunları sahneledi. Geç haberdar olduğum için Caddebostan’daki son oyunu izleyebildim ancak. Herkes Kocama Benziyor, tek kişilik bir oyun. Alis Çalışkan‘ın kaleme aldığı oyunu Hakan Emre Ünal yönetmiş ve Pınar Güntürkün oynamış. Daha önce izlediğim Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit, Tırnak İçinde Hizmetçiler, Trom gibi oyunlardan ekibe aşinayım. Kötü bir iş izlemeyeceğimi bu yüzden tahmin ediyordum; öyle de oldu. Oyun, bir pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten‘in hikâyesini kendi ağzından anlatıyor. Açık […]

Devamı  


İzledim: Ketenpere Stand-Up

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Geçtiğimiz sene içerisindeki kapanmaların hangisindeydi tam hatırlamıyorum ama izleme alışkanlıklarımın usul usul değişmeye başladığını fark etmiştim. Uzun süreli odaklanmamı gerektirenlerden ziyade daha kısa ve sohbet formatında yapımlar izlemeye başlamıştım. Stand-up da bu formata en çok uyan türlerden birisi aslında. Fakat ne yazık ki -muhtemelen izleyici ile olan organik bağından dolayı- stand-up gösterileri, tiyatro oyunları kadar dijital platformlarda izleyiciyle buluşamadılar. Şu anda yayımlanan Stand-Up Evreni gibi yapımlar var fakat onlar da normalleşmelerle birlikte izleyicili olarak çekilmeye başladılar. Velhasılıkelam o dönem çok fazla stand-up gösterisi izlemek isteyip izleyemedim. Açık havalarda oynanmaya başladığını görünce de epeydir merak ettiğim Sergen Deveci‘nin Ketenpere gösterisini Özgürlük […]

Devamı  


İzledim: Ormanlardan Hemen Önceki Gece

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Dile kolay, bir buçuk sene olmuş. En son canlı kanlı bir tiyatro oyununu 2020’nin şubat ayında Bakırköy’de izlemiştim. En baştan söyleyeyim, unutmuşum. Bir tiyatro oyununu izlemeden önce neler yapıyordum, nasıl hazırlanıyordum, neler okuyup neler izliyordum, hepsini unutmuşum. Üstüne üstlük bir oyunu pürdikkat izleme yetimi de handiyse kaybetmişim. Eski normalde hiç âdetim değildi, oyun sırasında telefon kurcalamaya yeltenmek veya on dakikada bir amaçsızca saate bakmak. Epey de atıp tutardım böyle izleyicilere. Geçen akşam hepsini bir bir yaptım bunların. Yakın zamanda yeniden evlere kapanmazsak -ki kapanacağız gibi gözüküyor- önceki tiyatro izleme pratiklerimi tekrar ede ede yeniden kazanmak niyetindeyim. Bu hâlimden pek hazzetmedim […]

Devamı