Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Tiyatro Yan Etki‘nin 10 Saniye oyununu geçtiğimiz hafta sonu Kadıköy Boa Sahne‘de izledim. Yeni Metin Yeni Tiyatro Festivali‘nin sekizincisi kapsamında Erdi Işık tarafından kaleme alınan oyunun yönetmenliğini Serkan Üstüner üstlenmiş. Oyunun iki kişilik oyuncu kadrosunda ise Algı Eke ve Nergis Öztürk var. Oyun, bir anne ve çocuğunun öğretmeni arasında geçen, gittikçe de tırmanan bir tartışmayla açılıyor. Başlarda izleyiciler olarak pek anlamlandıramadığımız tartışma, oyunun ilerleyen dakikalarında nedeniyle nasılıyla vücut bulmaya başlıyor. İşlediği bir kabahat sonrasında okuldan atılan çocuğunu yeniden okula kabul ettirmeye çalışan anne ve bu kabahatin hiç de azımsanmaması ve normalleştirilmemesi gerektiğini savunan öğretmenin çabaları âdeta birbiriyle yarışıyorlar. Tartışmanın rutinleştiği, […]
DevamıKategori: izlediklerim
Kasım 2013’den bu yana tiyatro adına izlediğim her şeyi bu kategori altında topluyorum. Tiyatro Günlüğü’nün de en çok karalanan bölümü burası.
İzledim: İstanbul’u Satıyorum
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Bakırköy Belediye Tiyatroları‘nın İstanbul’u Satıyorum oyununu Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi içerisindeki Müşfik Kenter Sahnesi‘nde izledim. Bakırköy, tiyatro izlemek için yeni yeni yolumu düşürmeye başladığım bir muhit. Geçtiğimiz ocak ayında yine Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın Tuhaf Bir Miras Hikayesi oyununu izlemek için kendimi Bakırköy’de bulmuştum. İstanbul’u Satıyorum, Ferhan Şensoy‘un kaleme aldığı ve 1988 senesinde Ortaoyuncular Tiyatrosu bünyesinde sahnelenen bir oyun. Hayatta olduğum süre içerisindeki hiçbir tarihin, oyunun sahnelendiği hiçbir bir tarihle kesişmiyor olması hasebiyle maalesef oyunu canlı olarak izleme şansım olmadı. Geçtiğimiz senelerde güç bela edindiğim ve içerisinde Ortaoyuncular Tiyatrosu’nun 19 oyunun video kaydının olduğu set imdadıma koştu da sahnelenmesinden seneler […]
Devamıİzledim: Lillian’ın İtirafları
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Tiyatro Dünyası Oyuncuları‘nın Lillian’ın İtirafları oyununu geçtiğimiz hafta sonu Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi‘ndeki suare temsilinde izledim. Billy Van Zandt ve Jane Milmore‘un kaleme aldığı oyun Can Törtop çevirisi ve rejisiyle sahneleniyor. Oyuna Lillian Lamour isimli güzelliği dillere destan Hollywood yıldızının özel bir gece için New York’a gelmesi ve hemen akabinde herkesten seneler boyunca titizlikle sakladığı büyük sırrının faş olmasıyla birlikte yaşananlar konu ediliyor. Önceki seyir deneyimlerime dayanarak vodvil (açılıp açılmayacağından endişe etmeden Wikipedia bağlantısı vermeyi özlemişim), fars gibi komedi türlerini izlerken pek keyif almadığımın farkına vardım. Bu yüzden sezon içerisindeki oyun planlarımda bu türdeki oyunlara nadiren yer ayırıyorum. Ama […]
Devamıİzledim: Çın Sabahta
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Çın Sabahta oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Hastalık Hastası ve Macbeth‘den sonra bu sezon izlediğim üçüncü İstanbul Şehir Tiyatroları yapımı oldu. Nezihe Meriç‘in Çın Sabahta metnini Hülya Karakaş sahneye koymuş ve aynı zamanda Ayşe Günyüz Demirci ile birlikte oynamış. Yanlış hatırlamıyorsam iki oyuncuyu da sahne üzerinde ilk defa izledim. Nezihe Meriç, Çın Sabahta oyununda dertleriyle hemhâl olan iki kadının hikâyesini anlatıyor. İlk bakışta birbirine pek benzemez gözüken dertleri, hayatları hakkında öğrendikleri küçük detaylarla birlikte ortaklaşmaya başlıyor. Bunu fark ettikleri andan itibaren de aralarında ne sosyal ne de kültürel bir fark kalıyor. Konuştukça çıplaklaşıyorlar ve […]
Devamıİzledim: Tuhaf Bir Miras Hikayesi
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Bakırköy Belediye Tiyatrolarının Tuhaf Bir Miras Hikayesi oyununu geçtiğimiz hafta sonu Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi içerisindeki Müşfik Kenter Sahnesi‘nde izledim. Böylelikle daha önce Gülünç Karanlık, Terör, Seni Seviyorum Türkiye gibi oyunlarını konuk oldukları sahnelerde izlediğim Bakırköy Belediye Tiyatrolarını ilk defa kendi sahnelerinde izleme şansı buldum. Bir Anadolu Yakası İstanbullusu olarak kültür merkezine ulaşırken türlü badireler atlatsam da günün sonunda memnun ayrıldım salondan. Peter Quilter‘in metni Nazlı Gözde Yolcu çevirisi ve Yelda Baskın rejisiyle sahneleniyor. Yelda Baskın ile yolumuz daha önce Gülünç Karanlık ve Seni Seviyorum Türkiye oyunlarında oyuncu ve yönetmen olarak kesişmişti. Oyunculardan da bir kısmına yine daha önce […]
Devamıİzledim: Deli
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Maltepe Belediye Tiyatrosu‘nun Deli oyununu dün akşam Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi‘nde izledim. Şubat ayından bu yana sahnelenen oyun Nikolay Gogol‘un Bir Delinin Hatıra Defteri metninin tiyatro uyarlaması. Ali Çankırılı çevirisi ve Kubilay Erdelikara rejisiyle sahneleniyor. Bir Delinin Hatıra Defteri yabancısı olmadığım bir metin. Daha önce hem Dostlar Tiyatrosu‘nda Genco Erkal‘dan hem de Tatbikat Sahnesi‘nde Erdal Beşikçioğlu‘ndan izleme fırsatı buldum tiyatro uyarlamalarını. Orijinal metnini ise Deli oyunundan önce Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları‘ndan çıkan Mazlum Beyhan çevirisinden ilk defa okudum. Daha evvel izlediğim iki uyarlama da tek kişilik yapımlardı. Maltepe Belediye Tiyatrosu oyunu kalabalık denebilecek bir oyuncu kadrosuyla oynuyor. Benim […]
Devamıİzledim: Macbeth
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Macbeth oyununu dün akşam Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi‘nde izledim. 2017 senesinin mart ayında aynı oyunu aynı sahnede izlemek için niyetlenmişim fakat biletini dahi almama rağmen gidip izleyememişim. Bunun gibi geç buluşmalara biraz üzülüyorum. Oyundan alacağımı -müspet veya menfi olarak- ertelediğimi hissediyorum. Neyse ki henüz repertuvardayken izleyebildim oyunu. William Shakespeare‘in metni, Sabahattin Eyüboğlu çevirisi ve Ulviye Karaca rejisiyle sahneleniyor İstanbul Şehir Tiyatroları bünyesinde. Oyunla ilgili söyleyeceğim ilk şey bir uyarlama olduğu. Oyun açıklamasında geçirilen tek kelime haricinde bunun üzerinde çok fazla durulmuyor. Oyun ne ismi ne afişi ne de künye bilgileriyle bir uyarlama olduğunun ipucunu izleyiciye veriyor. Ulviye […]
Devamıİzledim: 80 Günde Devr-i Alem
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun 80 Günde Devr-i Alem oyununu dün akşam Kozyatağı Kültür Merkezi içerisindeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde izledim. Oyun, Jules Verne‘ün aynı isimli romanından yola çıkılarak Mark Brown tarafından tiyatro sahnesine uyarlanmış. Başak Othan çevirisi ve Gökhan Kocaoğlu rejisiyle de geçtiğimiz sene sonunda İstanbul Devlet Tiyatrosu repertuvarındaki yerini almış. 80 Günde Devr-i Alem daha evvel okuduğum bir roman değildi. O neden yazacaklarım tamamen metnin tiyatro uyarlamasıyla ilgili olacak. Maalesef iki metin arasında mukayase yapma şansım olmayacak. Kısaca konusundan bahsedecek olursam, dönemin İngiltere’sinde beyefendiliğiyle tanınan Phileas Fogg, dünyanın etrafını seksen gün içerisinde dolaşabileceğine dair bir iddiaya tutuşur arkadaşlarıyla. […]
Devamıİzledim: Kosovalı Peer Gynt
Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Kosovalı Peer Gynt oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Oyun, son zamanlarda özellikle müzikleriyle sık sık karşıma çıkıyordu. Ben de daha fazla dayanamayıp bir salı akşamı tuttum kültür merkezinin yolunu. Yeton Neziray‘ın kaleme aldığı bir metin Kosovalı Peer Gynt. Saydam Yeniay rejisiyle sahneleniyor. Benim için yeni bir yazar değil Yeton Neziray. Daha önce yine İstanbul Devlet Tiyatrosu bünyesinde sahnelenen Geçtim Ama Tiyatrodan oyununu keyifle izlediğimi anımsıyorum. Savaş atmosferinde tiyatro yapmaya çalışan küçük bir grubun hikâyesiydi. Kosovalı Peer Gynt de yine savaş ve ona karşı verilen mücadelenin farklı bir örneğini konu alıyor. Peer isimli bir genç, ülkesinin içerisinde bulunduğu […]
Devamıİzledim: Şeyh Bedrettin Destanı
Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Tiyatro Baykuş‘un Şeyh Bedrettin Destanı oyununu Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi‘nde izleme fırsatı buldum. Geçtiğimiz ay Kabare Dev Aynası‘nın Külahıma Anlat oyunuyla kültür merkezindeki tiyatro sezonunu açmıştım. Böylelikle yeni ayda da yolumu buraya düşürmüş oldum. Oyunun yönetmeni Kubilay Erdelikara ve oyuncusu Erkan Bektaş, daha önce kadrosunda yer aldıkları herhangi bir oyunu görmediğim isimlerdi. Tiyatro Baykuş’dan da bihaber olduğum için metne güvenerek gittim diyebilirim oyuna. İzlediklerimin hepsinden memnun kalmasam da şiirlerden uyarlanan oyunları görmekten keyif alıyorum. Oynanmak için yazılmamış güçlü bir metni sahne üzerinde ete kemiğe büründürmek, daha evvel defalarca farklı örnekleri görülmüş metinleri sahneye koymaya nazaran bir parça daha kıymetli […]
Devamı