Yaklaşık okuma süresi: 2 dakikaTiyatro Baykuş‘un Şeyh Bedrettin Destanı oyununu Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi‘nde izleme fırsatı buldum. Geçtiğimiz ay Kabare Dev Aynası‘nın Külahıma Anlat oyunuyla kültür merkezindeki tiyatro sezonunu açmıştım. Böylelikle yeni ayda da yolumu buraya düşürmüş oldum.
Oyunun yönetmeni Kubilay Erdelikara ve oyuncusu Erkan Bektaş, daha önce kadrosunda yer aldıkları herhangi bir oyunu görmediğim isimlerdi. Tiyatro Baykuş’dan da bihaber olduğum için metne güvenerek gittim diyebilirim oyuna. İzlediklerimin hepsinden memnun kalmasam da şiirlerden uyarlanan oyunları görmekten keyif alıyorum. Oynanmak için yazılmamış güçlü bir metni sahne üzerinde ete kemiğe büründürmek, daha evvel defalarca farklı örnekleri görülmüş metinleri sahneye koymaya nazaran bir parça daha kıymetli geliyor bana. En azından farklı bir yaratıcılık süreci içerdiğini düşünüyorum ötekine kıyasla. Geçtiğimiz sene Samsun Sanat Tiyatrosu’nun Kuvâyi Milliye Destanı oyununu izlemiştim yine aynı sahnede. İyi işleyen bir örnek olarak Yaşar Gündem‘in o oyundaki performansı geliyor aklıma sık sık.
Şeyh Bedrettin Destanı bence sahnelemek için oldukça zor bir metin tercihi. Çok fazla mekân içeriyor ve bu mekânlar arasında hızlı geçişler var. Bunun üstüne bir de Nazım Hikmet‘in dil ustalığıyla kurduğu görsel dünya eklenince sahnelenmesi daha da güç bir hâl alıyor. Kubilay Erdelikara yalın bir sahne tasarımıyla metni kotarmak yoluna gitmiş. Sayılı dekor nesnesi, daha çok oyuncunun bireysel performansına dayalı bir sahneleme ortaya çıkarmış. Oyun tek kişilik olmasına rağmen sahne üstü etkin kullanılmış. Yukarıda bahsettiğim mekânlardan doğan zorluk, oyuncunun sahne üzerindeki yer değiştirmeleriyle aşılmış. Bunun yanında barkovizyonla görsel ve işitsel olarak da desteklenmiş metin.
Daha önce izleyip beğenmediğim şiir uyarlamalarının ortak noktası, şairin yarattığı dünyaya alternatif bir dünya yaratılmaya çalışılması ve metnin özünden uzaklaşılmasıydı. Şeyh Bedrettin Destanı’nın bu anlamda özüne sağdık kalan bir uyarlama olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık bir saat süresince Erkan Bektaş, şiirdekine çok yakın bir hisle aktardı Şeyh Bedrettin’in hikâyesini. Performans olarak bir şiir dinletisinden olabildiğince uzak ama lüzumsuz hiçbir detayı da ihtiva etmeyen bir oyun Şeyh Bedrettin Destanı.
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.
Yazan: Nâzım Hikmet Ran
Yöneten: Kubilay Erdelikara
Oynayan: Erkan Bektaş
Süre: 50 dakika (Tek perde)