İzledim: Nereye Gitti Bütün Çiçekler?

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakikaMam’art Tiyatro‘nun Nereye Gitti Bütün Çiçekler? oyununu annemle birlikte Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin Kardelen 1 salonunda izledik.

Eve Ensler’in görece yakın bir tarihte cereyan eden Bosna Savaşı‘nın (1992 – 1995) ardından kaleme aldığı, orijinal ismi ile Necessary Targets (Zorunlu Hedefler) oyununu Mam’art Tiyatro Tuğrul Tülek yönetmenliğinde aslından çok farklı bir şekilde yeniden uyarlamış. Ekip uyarlama esnasında oyunun çevirisini de yeniden yaparak ismini Nereye Gitti Bütün Çiçekler? olarak belirlemiş.

Oyun bir mülteci kampında yaşayan beş kadının hikayesini paylaşmak ve böylece onların içerisinde bulundukları durumu daha kolay atlatmalarına yardımcı olmak maksadıyla çalışan bir travma danışmanı ve bir psikolog arasında yaşananları konu alıyor. Savaşın hemen sonrasında kendi yerleşik düzenlerinden koparılmak zorunda bırakılarak bu mülteci kampında toplanıyor beş kadın. Hepsinin farklı hikayeleri, farklı geçmişleri var. Aralarında anne olan da var doktor olan da, çok genç olan da var çok yaşlı olan da. Yaşadıkları travmayı daha kolay atlatmaları için devlet tarafından görevlendirilen travma danışmanı ve psikolog karakter olarak birbirlerine pek benzeşmeseler de farklı yöntemlerle bu kadınlara yardımcı olmayı amaçlıyorlar. Fakat kadınlar arasında bu yardım çağrısına bütün hayatını açarak cevap verenler olduğu gibi dışarıdan, savaş olmayan bir yerden gelen bir insanın kendilerine yardımcı olamayacağına kemikleşmiş bir inancı olanlar da var.

Aslında oyunda tek travma yaşayan savaştan kurtulmaya çalışan mülteci kadınlar değil. Savaş atmosferlerine alışkın olan Gözde Kansu‘nun canlandırdığı travma danışmanı karakterinin aksine Şenay Gürler‘in canlandırdığı psikolog karakteri mesleğinin teknik yeterliliklerine haiz olsa da bir savaş atmosferine çok yabancı. Oyunda başlarda kendi ülkesinde yaşadığı konforu arayan, mülteci kadınlarla arasındaki ilişkiye belli bir noktadan sonra set çeken psikoloğun dönüşümünü de izliyoruz.

Oyunun yazarı Eve Ensler Bosna Savaşı’nın ardından oradaki halkla çeşitli röportajlar gerçekleştirmiş ve nihayetinde oyunun metnini oluşturmuş. Fakat Mam’art Tiyatro mülteci sorunun günümüzde yalnızca belirli bir bölgeyi ilgilendiren bir sorun olmadığından ve hepimizin benzer bir hayatı yaşama ihtimalimizin kuvvetle muhtemel olduğundan oyunda bölgesel bir ifadeye yer vermemiş. Oyundaki mülteci kampının nerede olduğu, kamptaki insanların nereden geldiği bilinmiyor.

Oyunda müziklerin çok önemli bir yeri var. Tüm ekibin beraberce çalıp söylediği şarkılar bir nevi oyunun mottosunu da oluşturuyor.

Şarkı söyleyebildiğimiz sürece hala umut var demektir.

Oyundaki şarkılar muhtelif kaynaklardan alınmış. Oyunun yönetmeni Tuğrul Tülek tarafından sözlerinin büyük bir kısmı yeniden yazılarak oyuna uyarlanmış. Buket Bahar‘ın düzenlemeleriyle de oyundaki halini almış. Yanlış hatırlamıyorsam oyun ekibi katıldığı bir söyleşide oyunda söylenen şarkıların bulunduğu CD’nin geliri bir mülteci derneğine bağışlanmak üzere satışa sunulacağını söylemişti. Fakat oyun sonunda gişe ve fuaye alanında rastlayamadım böyle bir şeye. Hem oyunla ilgili güzel bir anı hem de oyunun konusu itibarıyla anlamlı bir düşünce olmasından dolayı elimde olmasını isterdim.

Oyundaki tüm oyuncuları sahnede ilk defa izledim. Psikolog rolündeki Şenay Gürler’i ve mülteci kadınlardan birini oynayan Goncagül Sunar‘ı çok beğendim. Yine mültecilerden birini canlandıran Feri Baycu Güler‘i özellikle psikolog ile karşılıklı sahnelerinde hem kendisinin hem de psikoloğun kilitlerini açan diyaloglarında çok beğendim.

Nereye Gitti Bütün Çiçekler? özetle yabancısı olduğumuzu sandığımız aslında bilfiil içerisinde bulunduğumuz, belki her gün defalarca yolumuzun kesiştiği mülteci sorununu dışarıdan bakan bir gözle değil gerçeklikten bir an olsun uzaklaşmadan anlatan, yedi güzel kadının oyunculuklarıyla can verdiği samimi bir oyun.

OYUN KÜNYESİ
Yazan: Eve Ensler
Çeviren ve Uyarlayan: Tuğrul Tülek, Feri Baycu Güler
Yöneten: Tuğrul Tülek
Müzik: Buket Bahar
Oynayanlar: Şenay Gürler, Hale Akınlı, Goncagül Sunar, Feri Baycu Güler, Gözde Kansu, Melisa Doğu, Ece Yüksel
Süre: 1 saat 20 dakika (tek perde)