Yaklaşık okuma süresi: 3 dakikaSevgili Arsız Ölüm – Dirmit oyununu geçtiğimiz Pazar günü akşamı Moda Sahnesi‘nde izledim. Yeni bir haftaya başlarken kendime verebileceğim en güzel hediyelerden birisi oldu. Oyundan çıkıp eve gelene kadar hatta eve geldikten sonra da uyuyana kadar geçen sürede oyundan muhtelif sahneleri zihnimde tekrar tekrar canlandırıp durdum.
Oyun Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm romanından Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal tarafından sahneye uyarlanmış. Hakan Emre Ünal’a Seyyar Sahne çatısı altında yazıp oynadığı, benim henüz izleme fırsatı bulamadığım Trom oyunundan göz aşinalığım var. Nezaket Erden’i ise tanımıyordum. Kendisi Kadis Has Üniversitesi‘nin Oyunculuk programında yüksek lisansı yapıyormuş. Bitirme projesi olarak okurken çok etkilendiği, yer yer kendi hayatıyla benzerlikler bulduğu, kendi deyimiyle kendisine bir “devam et” çağrısı veren Sevgili Arsız Ölüm romanını sahneye taşımaya karar vermiş. Zeynep Günsur Yüceil danışmanlığında başladıkları çalışma daha sonra aralarına Hakan Emre Ünal’ın katılmasıyla ete kemiğe bürünmüş. Provalarını tamamladıktan sonra oyunu birkaç sahnede ücretsiz olarak sahnelemişler. Daha sonra Latife Tekin’den icazet alarak oyunu Tiyatro Medresesi ile yaptıkları ortak çalışma sonucu profesyonel olarak sahnelemeye başlamışlar.
Oyun romandaki Dirmit karakteri üzerinden kendisinin ve ailesinin hikâyesine ortak ediyor izleyiciyi. Nezaket Erden’in canlandırdığı Dirmit karakteri sahnede oyuncu olarak tek başına olmasına rağmen diğer karakterlerden izleyiciyi mahrum bırakmıyor. Annesi, babası, abileri, kardeşi ve arkadaşlarının yanı sıra kepçe, tulumba, kıymet, kuşkuşotu, deniz, rüzgar, ay ve sokak da kendisine eşlik ediyor hikâyesinin köşebaşlarında. Ataerkil bir ailede, mütedeyyin bir anne babayla yaşayan Dirmit, ailesinin baskılarından zaman zaman abilerine sığınarak bir kaçış yolu arıyor. Fakat çoğu zaman içerisinde yer aldığı toplumun normlarından dolayı bir başına kalmaktan kurtulamıyor. Bir başına kaldığı zaman hikâyesi başlıyor aslında Dirmit’in. Ailesinden ilgi göremeyince yeni arkadaşlar edinmeye, onlarla vakit geçirmeye başlıyor. Yeri geliyor bu arkadaşlarından dans etmeyi, şarkı söylemeyi öğreniyor. Bazen bağıra çağıra, bazen kendisinin dahi duyamayacağı kadar sessizce. Yeri geliyor bir rüzgarı kendisine arkadaş bilip takılıyor peşine. Kitaplarla tanışıyor gittiği bir kütüphanede. Oldukça güç şartlarda okumanın ve yazmanın hazzına varıyor. Ama hiçbir şekilde pes etmiyor, mücadelesi biteviye sürüyor.
Oyunu Moda Sahnesi’nin programında görünce ilk Latife Tekin okumalarıma başlamak iyi bir seçim olacağını düşündüğüm Sevgili Arsız Ölüm’ü okumak istedim. Özgür Hanım‘ın çabalarıyla romanın Adam Yayınları‘ndan 1985 yılında çıkmış çiçek gibi bir hâli geçti elimize. Okumaya başladım fakat oyundan önce bitiremedim. Karakterlere romanın hemen başından aşina olduğum için seyir sırasında hiçbir eksiklik hissetmedim. Nezaket Erden bir röportajında metni sahneye uyarlarken romanı hiç okumamış belki de hiç okumayacak birinin dahi hissedebilmesi için çaba sarf ettiklerinden bahsediyor. Şahsi görüşüm bunun çok etkileyici bir şekilde yapıldığı yönünde.
Ufaktan sezon bitti deyip son izlenecek oyunların listesini yaparken belki de sezonun en etkileyici oyunlarından birisini izlemiş oldum. Tekrar günlüğün başına dönersem, kendime verebileceğim en güzel hediyelerden birisi oldu Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit. Nezaket Erden’in tek kişilik performansı kesinlikle görülmeye değer. Latife Tekin’in de metni gönül rahatlığıyla kendilerine emanet ettiğine hiç şüphe yok. Umarım uzun seneler sahnelenmeye, dolu salonlarda izleyiciyle buluşmaya devam eder.
Yazan: Latife Tekin
Danışman: Zeynep Günsur Yüceil
Uyarlayan: Nezaket Erden, Hakan Emre Ünal
Yöneten: Hakan Emre Ünal
Oynayan: Nezaket Erden
Süre: 1 saat 10 dakika (tek perde)