Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika

Kozyatağı Kültür Merkezi’nde izleme fırsatı bulduğum Sondan Sonra, rollerini Emre Kınay ve Ahu Türkpençe’nin paylaştıkları oldukça sert bir oyun. İki oyuncuyu da daha önce sahnede izlememiştim, yalnızca film ve dizilerden gelen bir aşinalığım vardı. Bu oyundan sonra iki oyuncunun da yapacağı yeni işleri takip etmeye başlayacağım sanıyorum. Çünkü Sondan Sonra, hem konu hem de oyunculuk olarak çok beğendiğim bir oyun oldu. Oyunculuk konusunda elbette bir bilirkişi değilim. Tiyatro günlüğünde yazdığım bu dahil tüm yazıları bir oyun kritiğinden ziyade tiyatro konusunda herhangi bir eğitimi olmayan bir izleyicinin sahnede gördükleri üzerinden yazıyorum. Sondan Sonra oyununu izlerken iki perde boyunca oturduğum koltuğa çakılı olarak sahnede olanları izlemekten fazlası olarak adeta yaşadım. Özellikle ön sıralarda olmamın da etkisiyle oyun boyunca bir an bile gözümü sahneden ayıramadım.

Oyunun konusuna dönecek olursam Emre Kınay’ın canlandırdığı Mark ve Ahu Türkpençe’nin canladırdığı Louise karakterleri şehri yerle bir eden nükleer patlama sonucu Mark’ın evinin altında bulunan sığınakta yaşamaya başlıyorlar. Şehrin her bir yanına yayılan radyasyon tehlikesinden dolayı sığınaktan dış dünya ile irtibatları tamamen kesiliyor. Yiyecek ve su stoklarının azlığından dolayı Mark’ın sakinliğinin aksine Louise sürekli olarak muhtemel sonlarını düşünerek endişe yaşıyor. Bu arada sığınakta günler geçtikçe Mark’ta bazı psikolojik bozukluklar baş gösteriyor. Özellikle Louise’in kendi fikirlerine katılmadığı zamanlarda sığınağın kendisine ait olmasını kullanarak onu istediği gibi yönetmeye ve üstünde baskı kurmaya çalışıyor. Louise’in de zaman zaman buna karşı çıkması ile aralarındaki çatışmalar ve güç savaşları birbirlerini öldürmek isteme noktasına kadar geliyor.

Sondan Sonra şimdiye kadar izlediğim gerilim unsurları içeren, en sert oyunlardan birisi oldu. Mark ve Loise karakterleri arasında oyunculuk açısından bir ayrım yapamıyorum. Mark zamanla artan psikolojik sorunları ve Loiuse’in üstünde kurduğu iktidar ile, Louise de bu iktidar karşısında yaşadığı ezilmişlik fakat eline fırsat ve güç geçtiğinde ise yaşadığı intikam duyguları ile tüm salonu kendisine hayran bıraktı. Benim oyunun en beğendiğim kısımlarından birisi de finali oldu. Oyun kimsenin beklemediği bir şekilde vurucu bir final ile bitti.

2011 Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde Ahu Türkpençe’ye en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandıran Sondan Sonra oyunu Duru Tiyatro’nun Kadıköy Moda’daki sahnesinde oynanmaya devam ediyor. Son olarak oyunun tanıtım videosunu vererek bu günlüğü de bitirmiş olayım.