İzledim: Her Yıl Kuşlar Geri Gelir

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika

Oyunu Kadıköy, Moda’da Oyun Atölyesi’nin sahnesinde izledim. Oyun tarihleri duyurulduğu zaman Oyun Atölyesi’nin web sitesi üzerinden aldım biletimi. Oyuna gitmek istememin öncelikli nedenlerinden birisi de Şebnem Sönmez’i sahnede izlemek istememdi. Fakat oyun bu konuda beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Oyunda rolleri ile öne çıkanlar daha çok Ziya Kürküt ve Şerif Erol oldu. Şebnem Sönmez’in oynadığı Joy karakteri ise diğer iki karaktere göre geri planda kaldı.

Oyunda üç karakter izleyici karşısına çıktı; bir inşaat-yıkım firmasında çalışan Ned, eşi Joy ve komşuları Dale. Ned, çok katlı yapıların yıkımında görev alan bir yıkım uzmanı. Yıkımında görev aldığı yapılar arasında bölge halkı tarafından benimsenmiş, tarihi ve kültürel alanlar da bulunuyor. Oyunda zaman zaman Joy eşi Ned ile bu yıkımların gerçekten gerekli olup, olmadığını tartışıyor. Bu tartışmalarda Ned yıkılacakların yerine yeniden inşa edilecek yapıların daha güzel olacağını savunurken eşi Joy ise mevcut yapıların insanların ihtiyaçlarını karşılamalarına yettiğini savunuyor. Şebnem Sönmez’in katıldığı bir programda oyun ile ilgili söylediği, “Orada da bizde olduğu gibi ağaçlar kesilip alışveriş merkezi yapılmış ama bu sefer oyunun kişileri bunu seviyor.” cümlesi oyunun bu kısmını çok güzel özetliyor. Oyunda Ned’in birer birer kaybolan kişisel eşyaları, eşi Joy’dan şüphelenmesi, bunun sonucunda Ned’in bozulan sağlığı, Joy ile Ned’in arkadaşı Dale’in yakınlaşması ise oyunu ilerleten diğer konulardan.

Oyun içerisindeki diyaloglar genel olarak yavaş, sakin ilerliyor. Zaman zaman Ziya Kürküt’ün oynadığı Dale karakterinin izleyiciye diğer karakterlerden bahsettiği sahneler oyunun hareketlendiriyor.

Oyun Atölyesi’nin sitesindeki oyun tanıtımında oyun süresi olarak tek perde, 70 dakika bilgisi vardı. Oyunu izlemek için salona gittiğimde ise oyunun iki perde, 115 dakika olduğunu öğrendim. Hem benim kişisel düşüncem hem de perde arasında ve oyun sonunda fuayede diğer izleyicilerden gözlemlediğim, oyun süresinin fazla uzun olduğu. Oyun İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenmeye başlandı. Festival bitiminden sonra da Oyun Atölyesi’nde düzenli olarak  oynanıyor. Festival için oyun süresinde bir değişiklik mi yapıldı yoksa sadece basit bir yazım hatasından kaynaklanan bir sorun mu bilmiyorum ama oyun tek perde olarak sahnelense birçok izleyicinin oyundan daha pozitif düşünceler ile çıkacağını düşünüyorum. Oyunda diyaloglar yavaş ilerlediğinden ve kullanılan dilin günlük hayatta kullandığımız dilden farklı olmasından dolayı 115 dakika gibi bir süre bu tarz oyunlardan pek keyif almayan tiyatro izleyicileri için uzun olabilir.

Oyun düzenli olarak Kadıköy’deki Oyun Atölyesi sahnesinde oynanmaya devam ediyor.