İzledim: Çiçekçi Sokağı Cinayeti

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika17. Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali‘nin açılış oyunu olarak izledim Çiçekçi Sokağı Cinayeti‘ni. Kedi Sahne Sanatları‘nın bir oyunu. Topluluğun ismini programda görünce daha önce hiç kulağıma çalınmamış olmasına epey şaşırmıştım. Fakat biraz araştırınca Kibarlık Budalası, Ölü Ozanlar Derneği gibi oyunlarını izleme şansı bulduğum Tiyatro Kedi ile aynı topluluk olduğunu fark ettim. Sanırım ufak bir unvan değişikliği yapılmış.

Kosta Kortidis‘in kaleme aldığı oyun Hakan Altıner yönetmenliğinde sahneleniyor. Oyunun rollerini Deniz Türkali, Altan Gördüm, Özdemir Çiftçioğlu, Damla Cercisoğlu, Gökmen Kasabalı, Berkay Şengil ve Sadi Özen paylaşıyorlar.

Oyun 1904 senesinin İstanbul’unda geçiyor. Pera’daki Çiçekçi Sokağı’nda yaşayan ve güzelliğiyle tanınan Despina, Periklis isimli bir gençle yakın zamanda evlenmenin hayalini kuruyor. Kapı komşusu olan Türkan ise görmüş geçirmiş bir kadın olarak erkekler ve hayat hakkında Despina’ya türlü nasihatlerde bulunuyor. Türkan’ın konuşmasının satır aralarında erkeklere olan güvensizliği kolayca seçilebiliyor. Bir nevi aynı kaderi yaşamaması için Despina’ya bir anne gibi yol gösteriyor. Periklis’in ise tam da Türkan’ın nasihatlerine hak verdirtecek bir profili var. Tefecilerden borç alan, aldığı borç ile kumar oynayan, elinde parası kalmayınca varını yoğunu ortaya koyabilecek mutat bir kötü Periklis. Bir yandan da kendine has kişiliği ve tarzıyla bir tefeciye katiyen benzemeyen Şık Manol var. İçinde bulunduğu ortama ait olmadığı anlaşılan, beyaz eldivenli bir tefeci.

Oyunda birbirine paralel giden ama aralarında onlarca sene olan iki aşk hikâyesi var. Metin bunu gizlemek için bir çaba harcamıyor. Normal şartlar altında bunu pek sorun etmiyorum ama Çiçekçi Sokağı Cinayeti’nde istisnai bir durum var. Bir oyunun sonunu da bilsem oyuncu performansları ve sahneleme tercihlerine dikkat kesilerek gayet keyifli vakit geçirebiliyorum. Fakat Çiçekçi Sokağı Cinayeti’nde maalesef metin dışında dikkatimi verebileceğim pek fazla şey yoktu.

Oldukça düşük bir temposu var oyunun. Diyaloglarıyla izleyicinin ilgisini sahnede tutamıyor bence. Nedense oyunun sahne geçişlerine emanet edildiğini hissetmeye başladım ikinci perdenin sonlarına doğru. Sahne tamamen değişmese de oyun farklı mekânlarda sürdüğü için sık sık sahne karartılarak geçişler yapıldı. Neredeyse her geçişte hikâyeyi özetleyen vurucu biz söz verilmeye çalışıldı. Sanıyorum izleyiciyle doğrudan kurulan bu iletişim de oyundan aldığım keyfi baltaladı. Yüzüme bir şeyler söylenmesindense sahnede gördüklerimden yola çıkarak o sonuca kendim varmayı yeğliyorum. Bunun hem oyunun amacını gerçekleştirmesinde hem de izleyicinin kendini iyi hissetmesinde önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.

Çiçekçi Sokağı Cinayeti, merak ettirmeyen ve heyecanlandırmayan bir metin. Bunun yanında metne ayak uydurmaya çalışan oyuncuların vasat performansları da eklenince ortaya çıkan oyundan aldığım seyir deneyiminden memnun kalmadığımı söyleyebilirim.

OYUN KÜNYESİ
Yazan: Kosta Kortidis
Yöneten: Hakan Altıner
Dekor Tasarımı: Tülin Pural
Oynayanlar: Deniz Türkali, Altan Gördüm, Özdemir Çiftçioğlu, Damla Cercisoğlu, Gökmen Kasabalı, Berkay Şengil, Sadi Özen
Süre: 1 saat 45 dakika
*Fotoğraflar: Kitaptan Sanattan