Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Herkes Kocama Benziyor Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nun Herkes Kocama Benziyor oyununu Tiyatro Kooperatifi Yaz Buluşmaları kapsamında Caddebostan Sahil Amfi Tiyatro’da izledim. Tiyatro Kooperatifi, ağustos ve eylül aylarında birden fazla sahnede açık hava oyunları sahneledi. Geç haberdar olduğum için Caddebostan’daki son oyunu izleyebildim ancak. Herkes Kocama Benziyor, tek kişilik bir oyun. Alis Çalışkan‘ın kaleme aldığı oyunu Hakan Emre Ünal yönetmiş ve Pınar Güntürkün oynamış. Daha önce izlediğim Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit, Tırnak İçinde Hizmetçiler, Trom gibi oyunlardan ekibe aşinayım. Kötü bir iş izlemeyeceğimi bu yüzden tahmin ediyordum; öyle de oldu. Oyun, bir pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten‘in hikâyesini kendi ağzından anlatıyor. Açık […]
DevamıEtiket: kadıköy emek tiyatrosu
İzledim: Macbeth Mutfakta
Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Kadro Pa‘nın Macbeth Mutfakta oyununu dün akşam Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nda izledim. Burak Tamdoğan‘ın yönettiği oyunu Simge Günsan oynuyor. Ya da oyunun broşürlerinde yazdığı gibi, uyarlamasını yaptığı metni aktarıyor. Macbeth Mutfakta, türü itibarıyla benim için daha önce tecrübe etmediğim bir oyun oldu. Nesne tiyatrosu olarak isimlendiriliyor. Simge Günsan, Shakespeare‘in Macbeth‘ini bir mutfak masasının üzerinde, bir yemek tarifi etrafında şekillendirerek oynuyor. Masadaki her levazımat hikâyedeki bir karakteri temsil ediyor. Oyunun hemen başında yapılmaya başlanan yemek oyunun finaliyle birlikte izleyiciye servis edilmeye hazır hâle geliyor. Simge Günsan’ın bu yemek için seçtiği isim bir hayli afilli. “İhtiras soslu bir ihanet yemeği: Macbeth usulü kanlı […]
Devamıİzledim: Sadece Diktatör
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Sadece Diktatör, Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nun izlediğim ikinci, kendi sahnelerinde ise izlediğim ilk oyunları. İlk Kadıköy Emek Tiyatrosu oyunu seyir deneyimimi geçtiğimiz aylarda gerçekleşen 15. Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali‘nde Sevmekten Öldü Desinler oyunuyla yaşamıştım. O yazıda da biraz bahsetmiştim. Kadıköy Emek Tiyatrosu ve oyunlarıyla enteresan bir ilişkim var. Oyunlar iptal oluyor, benim erteleme imkânım olmayan bir işim çıkıyor, bir türlü izlemek kısmet olmuyordu. Neyse ki geçtiğimiz yaz Sercan’la beraber izlediğimiz oyunda bu zinciri kırdık. O oyunun günlüğünde de bahsettiğim gibi sezonun ilk ayında Sadece Diktatör oyununu izlemek üzere pek âdetim olmamasına rağmen bir hafta sonu akşamı tuttum Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun yolunu. […]
DevamıYeni Sezon Başlarken
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Yeni sezon başlıyor. Önceki sezon için aynı yazıyı yazdığım gün, dün gibi aklımda. Üstünden 50’e yakın oyun, birçok farklı tiyatro, sahne, yazar, yönetmen ve oyuncu geçmiş. Ekim ayı için seyir programımı sezona güzel bir başlangıç yapmak adına ince eleyip sık dokuyarak oluşturdum. Programı oluştururken Shakespeare‘i gözetmedim dersem yalan olur. Moda Sahnesi ve Altıdan Sonra Tiyatro‘dan iki Shakespeare yapımı izleyeceğim ay içerisinde. Bunların yanında geçtiğimiz sezonlarda izlemek isteyip de programını kendime uydurmayı beceremediğim İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Oyunun Oyunu ve Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nun Sadece Diktatör oyunlarıyla birlikte İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun bu sezon sahnelemeye başlayacağı Nehrin Solgun Yüzü oyununu izlemeyi planlıyorum. Tabii her şey yolunda […]
Devamıİzledim: Sevmekten Öldü Desinler
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun izlediğim ilk oyunu Sevmekten Öldü Desinler. Oyunu Sercan’la birlikte Özgürlük Parkı Açık Hava Sahnesi‘nde izledim. Kadıköy Emek Tiyatrosu’yla ilk kurulduğu zamanlardan bu yana tanışığım. Ama benimki bir nevi simaen tanışıklık. Çünkü bir türlü yollarımız denk düşmüyor. İki defa sahnelerinde oyun izlemeye niyetlendim, ikisi de oyuncu rahatsızlığından dolayı iptal oldu. Katıldıkları festivalde bir oyunlarını izleyeyim dedim, aşırı izleyici katılımından davetiye bulamadım. Bir şekilde bu zamana kadar kaldı yüz yüze tanışmamız. Ne yalan söyleyeyim Grand Pera Emek Sahnesi ile yaşadıkları hukuksal sorunlar nedeniyle değiştirmek zorunda kaldıkları eski isimleri Emek Sahnesi‘ni daha çok seviyordum. Hem anlam olarak çok doluydu hem […]
Devamı