İzledim: Nora – Bir Bebek Evi

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Nora – Bir Bebek Evi, İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın geçtiğimiz ocak ayı sonunda ilk temsilini yapan oyunu. Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izleme fırsatı buldum. Önceki sezonlarda Haldun Taner Sahnesi’nde çok daha fazla oyun izliyordum. Ama bu sezon gerek İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki yeni oyun sayısının azlığından gerekse de bu az sayıdaki yeni oyunun benim ilgili çekmemesinden ötürü sezon sonuna yaklaşırken üçüncü defa sahneye yolumun düştüğünü fark ettim. İlk ikisinin nedeni On İki Öfkeli Adam ve Şahane Züğürtler oyunlarıydı. Nora – Bir Bebek Evi oyununun yönetmeni Ali Gökmen Altuğ. Daha önce kendisinin içerisinde yönetmen olarak bulunduğu oyunlardan yine İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Oyunun Oyunu ve Oyun […]

Devamı  


İzledim: Son

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın ilk temsilini geçtiğimiz senenin ocak ayında yapan Son isimli oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Oyunun yazarı ve yönetmeni Özgür Kaymak. Kendisi aynı zamanda İstanbul Şehir Tiyatroları’nın genel sanat yönetmeni yardımcılığı görevini yürütüyor. Daha önce yine İstanbul Şehir Tiyatroları repertuvarında yer alan kendi yazdığı İsimsiz oyununun yönetmenliğini üstlenen Özgür Kaymak şu sıralar sahnelenmekte olan Çingeneler Gökyüzünde Yaşar oyununun yönetmen yardımcılığı ile Bir Gün Ayakkabımın Teki isimli çocuk oyunun da yönetmenliğini yapıyor. Son, bilim kurgu konulu bir oyun, bir distopya hikâyesi. Belirsiz bir zamanda geçiyor. Oyun esnasında herhangi bir tarih veya zaman dilimi belirtilmiyor. İzleyiciye oyundaki diyaloglarda […]

Devamı  


İzledim: Şahane Züğürtler

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Şahane Züğürtler oyununu dün akşam Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Geçtiğimiz sene bu zamanlar ilk temsilini yapan bir oyunmuş, ben henüz izleme fırsatı bulabildim. Oyun, Rus Devrimi‘nden sonra Çar’a ait servetle batı ülkelerine kaçan ailelerden Ouratieff çiftinin hikâyesini konu alıyor. Çift ellerindeki yüklü miktardaki serveti muhafaza etmek ve ülkelerinde sular durulduktan sonra dönüp Çar’a teslim etmek üzere bir bankaya yatırıyor. Bu süreçte yabancısı oldukları ülkede Çar’a ait olan servetin tek kuruşuna dahi dokunmadan kendi imkânlarıyla yaşamaya çalışıyorlar. Ülkelerinde oldukça yüksek mevkilerde, varlık içerisinde bir hayat süren çift köhne bir otel odasında kalıyor. Fakat zamanla ellerindeki paraları tükeniyor. Satacak eşyaları […]

Devamı  


İzledim: On İki Öfkeli Adam

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın On İki Öfkeli Adam oyununu Sama ile birlikte Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledik. Reginald Rose‘un kaleme aldığı oyun Arif Akkaya yönetmenliğinde 2014 yılından bu yana İstanbul Şehir Tiyatroları repertuvarında yer alıyormuş. Biz oyunu 10 Kasım akşamı izledik. Oyunun başlamasına çok kısa bir süre kala oyunun oyuncularından birisi sahneye çıkarak Atatürk’ü anan kısa bir metin okudu ve ardından tüm izleyicileri bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Böyle bir anmanın özellikle günümüz kurum tiyatroları içerisinde olması beni elbette memnun eden bir detay. Fakat metni okuyan oyuncu bunu öyle yılgın bir üslupla yaptı ki bir dakikalık saygı duruşunu dahi henüz yarı süresi […]

Devamı  


İzledim: Oyunun Oyunu

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Oyunun Oyunu, İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın merak ettiğim bir oyunuydu. Bir Cuma akşamı haftayı kapatırken Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi‘nde izleme fırsatı buldum. Pek aşina olduğum bir muhitte olmamasına rağmen Üsküdar Doğancılar’daki Musahipzade Celâl Sahnesi’nin önünden daha önce birkaç kez geçtiğimi anımsıyorum. İlk defa bir oyun izlemek için içerisine girmiş oldum. Sahnenin oldukça geniş bir fuaye alanı var. Salonu da keza aynı şekilde rahat ve bakımlı. Koltuğumu ararken koltuk numaraları biraz şaşırttı beni. Alışılagelmişin aksine koltuk numaraları sağdan başlıyor. Bu vesileyle salonu baştan başa iki kere turlamış oldum. Küçük bir keşif oldu benim için. Farklı semtlerde oyunlar izledikçe izleyici kitlelerinin bariz şekilde ayrıksılıklar […]

Devamı  


Yeni Sezon Başlarken

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Yeni sezon başlıyor. Önceki sezon için aynı yazıyı yazdığım gün, dün gibi aklımda. Üstünden 50’e yakın oyun, birçok farklı tiyatro, sahne, yazar, yönetmen ve oyuncu geçmiş. Ekim ayı için seyir programımı sezona güzel bir başlangıç yapmak adına ince eleyip sık dokuyarak oluşturdum. Programı oluştururken Shakespeare‘i gözetmedim dersem yalan olur. Moda Sahnesi ve Altıdan Sonra Tiyatro‘dan iki Shakespeare yapımı izleyeceğim ay içerisinde. Bunların yanında geçtiğimiz sezonlarda izlemek isteyip de programını kendime uydurmayı beceremediğim İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Oyunun Oyunu ve Kadıköy Emek Tiyatrosu‘nun Sadece Diktatör oyunlarıyla birlikte İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun bu sezon sahnelemeye başlayacağı Nehrin Solgun Yüzü oyununu izlemeyi planlıyorum. Tabii her şey yolunda […]

Devamı  


İzledim: Ben Çağırmadım

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın yeni oyunu Ben Çağırmadım‘ı Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Bu sezon için Haldun Taner Sahnesi’nde planlı olarak izlediğim son oyundu. İngiliz yazar Noel Coward‘ın kaleme aldığı Ben Çağırmadım, yeni yazacağı roman için kaynak araştırması yapan bir yazarın, doğaüstü yetenekleri olduğuna inanılan bir kadını istihza ile evine davet etmesi ve daha sonra olayların hiç tahmin edemeyeceği şekilde gelişmesini konu alıyor. Yazar Mithat, eşi ve dostları ile beraber tertip ettiği akşam yemeğinde Madam ile tanışıp, pek ciddiye almadığı mesleğini yaparkenki hallerini gözlemlemek ve bunları romanındaki karakteri üzerinde tatbik etmeyi amaçlıyor. Tanışma ve yemek faslından sonra Madam’ın uzmanlık alanı olduğunu belirttiği ruh çağırma […]

Devamı  


İzledim: Reis Bey

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın geçtiğimiz haftalarda sahnelemeye başladığı Reis Bey oyununu Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. İzleyeceğim ilk üç perdelik oyun olması dolayısıyla oyun öncesi çokça meraklı ve heyecanlıydım. Tiyatro Günlüğü’nün ilk zamanlarında Oyun Atölyesi, Edward Albee‘nin Kim Korkar Hain Kurttan oyununu yine üç perde olarak sahneliyordu. Ben henüz oyunu izlemek için planlar yaparken oyun sessiz sedasız son temsilini yapınca benim üç perdelik oyun izleme hayallerim de suya düşmüş oldu. O tarihten ancak yaklaşık dört sene sonra benzer bir deneyim yaşamak için fırsatım olabildi fakat o da beni memnun etmedi. Reis Bey, Necip Fazıl Kısakürek‘in kaleme aldığı bir oyun. Konusu hem […]

Devamı  


İzledim: Yangın Yerinde Orkideler

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın bu sezon sahnelenmeye başlayan Yangın Yerinde Orkideler oyununu yine bir Cuma akşamı haftayı kapatırken Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Memet Baydur‘un kaleme aldığı oyunda rıhtımın gedikli sakinleri Nuri ve Neriman daha önce buralarda hiç görmedikleri bir adamla karşılaşıyorlar. Hem dış görünüşü hem de konuşmasıyla kendilerine hiç benzemeyen bu adamın gelir düzeyi olarak da kendilerine pek yakın olmayan bir sınıfta yer aldığını fark etmeleri çok zaman almıyor. Bu yabancı adamla konuştukça onun mistik ve çoğu zaman kendileri için anlaşılmaz olan halleri adamla bir yakınlık kurmalarına neden oluyor. Nuri, Neriman ve Adam beraberce vakit geçirmeye, adamın sorunlarını çözebilmek adına kafa […]

Devamı  


İzledim: Karıncalar – Bir Savaş Vardı

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Boris Vian‘ın Karıncalar ve John Steinbeck‘in Bir Savaş Vardı metinlerinden uyarlanan oyunu geçtiğimiz ay sonunda Kadıköy Haldun Taner Sahnesi‘nde izledim. Gökhan Aktemur‘un uyarlamasını yaptığı, Ergün Üğlü‘nün yönettiği oyunun tek kişilik oyuncu kadrosunu ise Mert Turak oluşturuyor. Oyun, sıcak savaş ortamında görev yapan isimsiz bir askerin tuttuğu günlüklerden yola çıkarak hikayesini izleyiciyle paylaşıyor. Oyunu izlediğim sıralarda Selçuk Baran‘ın Bir Solgun Adam romanını okuyordum. Güzel bir tesadüf olarak o romandaki anlatının da büyük bir bölümü ana karakterin tuttuğu günlükler üzerinden sürüyordu. Bu sayede günlük anlatılarının, özellikle merkezinde tek karakterin olduğu hikayelerde okuyucu veya izleyici olarak üzerimde çok daha fazla etki bıraktığını fark ettim. […]

Devamı