İzledim: Terör

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Bakırköy Belediye Tiyatroları‘nın bu sezon izlediğim ikinci oyunu Terör. İlki Moda Sahnesi’ne konuk olduklarında izlediğim Seni Seviyorum Türkiye oyunuydu. Terör’ü de Oyun Atölyesi’ne konuk olduklarında izleme fırsatı buldum. Terör, Alman yazar Ferdinand von Schirach‘ın aynı isimle kaleme aldığı bir oyun. Türkçeye çevirisini Yücel Erten, yönetmenliğini ise Nurkan Erpulat yapmış. Oyun bir yargılama sürecini konu alıyor. Bir terörist 164 yolcusuyla beraber kaçırdığı uçağı o esnada içerisinde 70.000 kişinin olduğu stadyuma düşürmekle tehdit ediyor. Lars Koch isimli bir savaş uçağı pilotu ise bu tehdit üzerine uçağı düşürerek stadyumdakilerin hayatını kurtarırken, uçaktaki herkesin ölümüne neden oluyor. 164 kişinin ölümüne sebebiyet vermekten yargılanan Lars Koch’un kaderini oyunun sonunda mahkemenin jürisi olan izleyiciler […]

Devamı  


İzledim: Berlin Zamanı

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Platform ve Fringe Ensemble ortak yapımı Berlin Zamanı oyununu konuk oldukları Oyun Atölyesi‘nde izledim. Önceki hafta izlediğim Kundakçı oyunundan sonra bu ay Oyun Atölyesi sahnesinde iki oyun izlemiş oldum. Bazı sahnelerde sürekli aynı koltuklara bilet aldığımdan daha önce Ankara Devlet Tiyatrosu’nun Nihayet Bitti oyununun günlüğünde söz etmiştim. Oyun Atölyesi için de benzer bir durum var. Bilet satış sayfasında salondaki boş koltuklara göz gezdirirken elim her seferinde F14 numaralı koltuğa gidiyor. Her iki oyunu da aynı koltukta izledim. Sanırım sahnenin tümünü sağdan görecek koltukları seçiyorum. Ya da alışkın olduğum açıdan sahneyi görmek evla geliyor, bilmiyorum. Bu günlüğü yazmaya başlarken birbiriyle ilintili oyunlar izlemek üzere […]

Devamı  


İzledim: Kundakçı

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Oyun Atölyesi‘nin aylık oyun programını düzenli olarak takip ediyorum. Şimdiye kadar birçok oyun izledim Oyun Atölyesi sahnesinde. Fakat bu oyunların tamamı Oyun Atölyesi’nin kendi yapımları değil konuk ekiplerin oyunlarıydı. Kendi sahnelerine gidemediğim, bundan dolayı izlemeyi ertelemek zorunda kaldığım oyunların turneyle Oyun Atölyesi, Moda Sahnesi, Baba Sahne gibi aşina olduğum sahnelere konuk olması benim için önemli. Bu şekilde izlemek istediğim birçok oyunu görme fırsatım oluyor. İlk Oyun Atölyesi yapımı bir oyun olarak geçtiğimiz sezon sonunda Hansel ve Gretel’in Öteki Hikâyesi’ni izlemiştim. Geçtiğimiz hafta içerisinde ise Kundakçı‘yı izledim. Rus yazar Grigory Gorin‘in kaleme aldığı oyunun Türkçeye çevirisini Haluk Bilginer yapmış. Aynı zamanda […]

Devamı  


İzledim: Işıltılı Haşereler

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İkinci Kat‘ın yeni oyunu Işıltılı Haşereler geçtiğimiz hafta Oyun Atölyesi‘ne konuk oldu. Oyun Atölyesi’ne geçen sezonun son ayında Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi oyununu izlemek için gitmiştim. Bu sezonun açılışını da Işıltılı Haşereler ile yapmış oldum böylece. Işıltılı Haşereler, çağdaş İngiliz yazar Philip Ridley‘in kaleme aldığı bir oyun. Türkçe’ye çevirisini H. Can Utku yapmış, yönetmenliğini Eyüp Emre Uçaray üstlenmiş. Oyunda Pınar Çağlar Gençtürk ve Ünal Yeter, Jill ve Ollie isminde bir çifti canlandırıyor. Selen Uçer‘in ise oyunda iki rolü var. Işıltılı Haşereler konusu itibarıyla doğaüstü bir olaydan yola çıkarak modern toplumun tüketim alışkanlıklarını sorguluyor. Yazar oyunda bu sorgulamayı yaparken en önemli anlatı gereci olarak […]

Devamı  


İzledim: Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika En yoğun olarak 2014 senesinde oyun izlediğim Oyun Atölyesi‘ne bu sezon ilk defa sezonun son ayında gitme fırsatı bulabildim. Oyun Atölyesi’nde daha önce muhtelif konuk tiyatroların oyunlarını izlemiştim. Bu defa ise Oyun Atölyesi’nin kendi yapımı olan Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi oyununu izlemek için gittim. Neil LaBute‘un kaleme aldığı, orijinal ismi ile In a Forest, Dark and Deep oyunu, Haluk Bilginer tarafından Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi ismiyle tercüme edilerek Türkçe’ye kazandırılmış. Oyun metnini ne Haluk Bilginer’in çevirisinden ne de başka bir kaynaktan okumadım. O nedenle bu günlükte yalnızca izlediğim oyundan bende kalanlardan bahsedeceğim. Oyunda Haluk Bilginer’in Hansel ve Gretel benzetmesinde […]

Devamı  


İzledim: Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Oyun Atölyesi sezonu Talimhane Tiyatrosu‘nun Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi oyunu ile kapattı. Benim için de sezonun son oyunlarından birisi oldu. Açıkçası oyuna duyduğum merakın en büyük nedenlerinden birisi Esra Bezen Bilgin‘i sahnede izlemekti. Kendisini daha önce Ozan Açıktan’ın Silsile filminde daha sonra da Senem Tüzen’in Ana Yurdu filminde izledim. İki filmde de oyunculuğu ile kendisine hayran bırakan bir performansı vardı. Bir de baş rollerini İpek Türktan Kaynak ile paylaştıkları 2013 yapımı, Kusursuzlar isimli bir film varmış. O filmle ilgili internette okuduklarım ve ikilinin katıldığı söyleşilerde bahsettikleri fazlasıyla meraklanmama yetti. En kısa zamanda onu da izlemek istiyorum. Önce Bir Boşluk Oldu Kalp […]

Devamı  


İzledim: Yılın En İyi Kadın Oyuncusu

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Geçen sezon sonunda, sezon içerisindeki tiyatro deneyimlerimden, en çok beğendiğim oyunlardan ve yeni tanıştığım sahnelerden bahsettiğim birkaç günlük yazmıştım. Bu sezon da devam etmek istiyorum onlara. Yeni sahnelerle tanışmak konusunda bu sezon pek verimli olamasam da iyi ki diyebileceğim birkaç tiyatro topluluğu tanıdım. Detaylarını yaz aylarında uzun uzadıya yazacağım. Bu günlükte bahsedeceğim, bu yeni tanıştığım tiyatro topluluklarından olan Seyyar Sahne‘nin bu sezon izlediğim üçüncü oyunu, Yılın En İyi Kadın Oyuncusu. Diğer izlediğim iki oyun (Yeraltından Notlar ve Çocukluğun Soğuk Geceleri) gibi Yılın En İyi Kadın Oyuncusu da tek kişilik bir performans. Oyun, Lady Macbeth rolü ile ödül olmaya aday olan bir oyuncunun, ödül töreninden önce […]

Devamı  


İzledim: Yeraltından Notlar

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Yeraltından Notlar, Seyyar Sahne‘nin ikinci izlediğim oyunu. İlk oyun, Çocukluğun Soğuk Geceleri gibi Yeraltından Notlar’ı da yine Kadıköy’deki Oyun Atölyesi‘nde izledim. Nicedir Dostoyevski okumak istiyorum fakat hem elimdeki kitaplardan hem de Dostoyevski kitaplarının hacminin gözümü korkutmasından dolayı bir türlü fırsat bulup başlayamıyorum. Dostoyevski okumalarım için başlangıç olarak düşündüğüm kitap olan Yeraltından Notlar’ın sahneye uyarlandığından haberdar olunca da 2013’ten bu yana sahnelenen oyunu daha fazla vakit kaybetmeden izlemek istedim. Seyyar Sahne’nin oyunlarının öncesinde bir ritüeli var. İzleyiciler salona girip koltuklarını bulmaya çalıştıkları sırada oyuncu çoktan sahnedeki yerini almış oluyor ve oyundaki rolü ile değil kendisi olarak, bir ev sahibi edasıyla izleyicileri adeta koltuklarına […]

Devamı  


İzledim: Çocukluğun Soğuk Geceleri

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika En son 2014 yılının Haziran ayında, Üst Kattaki Terörist oyununu izlemek için gitmiştim Oyun Atölyesi’ne. Çocukluğun Soğuk Geceleri, Oyun Atölyesi’nde izlediğim beşinci oyun oldu. Daha önce aynı sahnede Burak Sergen’in tek kişilik performansı Adolf’u, Tiyatro Stüdyosu’nun Her Yıl Kuşlar Geri Gelir ve Talimhane Tiyatrosu’nun Göl Kıyısı oyunlarını izlemiştim. Bu defa izlediğim oyunun yeri benim için diğerlerinden ayrıydı. Seyyar Sahne tiyatro topluluğunun sahneye koyduğu Çocukluğun Soğuk Geceleri, Tezer Özlü‘nün aynı adlı romanında uyarlanmış bir oyun. Tezer Özlü ise henüz kendisi ile tanışma fırsatı bulamamış olanlar için söylemek gerekirse ‘yaşamın ucuna yolculuk‘ yapmış bir kadın. Tezer Özlü adını ilk nerede duydum, neden okumak istedim […]

Devamı  


İzledim: Üst Kattaki Terörist

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Bir önceki günlük yazımda tiyatro topluluklarının sezonları bitirmesi ile birlikte Oyun Atölyesi’nin benim gibi tiyatro izlemek isteyenlere bu zamanlarda ilaç gibi geldiğinden bahsetmiştim. Önceki gün yine Oyun Atölyesi’nde, İkinci Kat’ın sahnelediği Üst Kattaki Terörist oyununu izledim. Oyun Emrah Serbes’in Erken Kaybedenler kitabındaki aynı isimli öyküsünden uyarlanmış. Oyuna gitmeden önce, öyküyü daha önce okuduğumdan, oyundan keyif alabilir miyim acaba diye düşünüyordum ama özellikle ‘küçük faşo’ Nurettin rolündeki Denizhan Akbaba’nın performansı bütün şüphelerimi yok etti. Oyunun konusuna yüzeysel olarak değinecek olursam, abisi dağda mayına basarak şehit olduğu için Nurettin ve ailesi kürtlere karşı kin beslemektedir. Bir gün yaşadıkları evin üst katına kürt […]

Devamı