2017 – 2018 Sezon Değerlendirmesi

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika 2017 – 2018 tiyatro sezonu bitti. Her sezon sonunda olduğu gibi yine iki tane ufak değerlendirme yazısı yazacağım. İlki bu, ikincisi ise sezon içerisinde en beğendiğim oyunlara dair olacak. Bu yazıları sezon içerisinde yazdıklarımdan daha rahat yazıyorum. Bir nevi o sezon içerisinde neleri becerip beceremediğime ilişkin bir bilanço çıkarıyorum. Sezon içerisindeki koşturmadan göremediğim detayları bu sırada görüyorum. 2017 – 2018 tiyatro sezonunda toplam 10 farklı sahnede 39 oyun izleme fırsatım olmuş. Bunlardan 2 tanesi önceki sezonlarda izleyip yeniden izlemek istediğim, geri kalanlar ise benim için yeni yapımlardı. En fazla yapımlarını izlediğim tiyatroların başını İstanbul Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatroları […]

Devamı  


İzledim: Bir Baba Hamlet

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Benim için bu sezonun son oyunlarından olan Bir Baba Hamlet‘i Baba Sahne‘de izledim. Baba Sahne’nin ilk oyunu Aşk Ölsün’ü geçtiğimiz sene annemle birlikte izlemiştim. O günden bu güne kadar Baba Sahne’de birçok konuk ekibin yapımlarını izlememe rağmen Bir Baba Hamlet’i epey bir zaman ertelemek zorunda kaldım. Oyunu çağdaş Alman yazar Sebastian Seidel yazmış ve Yücel Erten çevirisiyle Türkçeye kazandırılmış. İsmine İntiharın Genel Provası‘ndan aşina olduğum Emrah Eren yönetmenliğini üstlenmiş. Rollerini Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu paylaşıyor. Yine sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bir Baba Hamlet oyunu benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Bunun ne oyunun oyuncuları ne de yönetmeniyle bir ilgisi […]

Devamı  


İzledim: Oksimoron “Erkek Aklı”

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Tatbikat Sahnesi‘nin Oksimoron “Erkek Aklı” oyununu Baba Sahne‘de izledim. Tatbikat Sahnesi, Beşiktaş’taki sahnesini kapatıp oyunlarını UNIQ Hall’de başladığında bu yana zaruri olarak aramıza bir mesafe girdi. Yeni oyunlarını takip etme şansım olmuyor. Farklı sahnelere konuk olmalarını bekliyorum. Bu sezonun başında Gidion’un Düğümü oyunlarını da yine Baba Sahne’ye konuk olduklarında izleyebilmiştim. Oksimoron, Tatbikat Sahnesi’nin Bir Delinin Hatıra Defteri’nden sonra sahneye koyduğu üçüncü tek kişilik oyunu. İkinci oyun Antabus‘tu. Fakat şu anda Tatbikat Sahnesi’nin internet sitesinde bu oyunla ilgili tek satır bilgi yok. Oyun zaten uzunca bir süredir Semaver Kumpanya repertuvarında yer alıyor ve Çevre Tiyatrosu’nda temsillerine devam ediyor. Orada da hiçbir şekilde […]

Devamı  


İzledim: Kürklü Venüs

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika Yolcu Tiyatro‘nun Kürklü Venüs oyununu Oyun Atölyesi sahnesine konuk olduklarında izledim. Yolcu Tiyatro ile tanışıklığım henüz çok yeni, geçtiğimiz yaz aylarına denk düşüyor. 15. Kadıköy Tiyatro Festivali‘nde sahneledikleri Roland Topor‘un Joko’nun Doğum Günü oyununu izlemiştim ilk olarak. Maalesef temsilleri sona eren Karanlığın Ötesinden Gelen Sesler ve Kapıların Dışında oyunlarını görme imkânım olmadı. Kürklü Venüs, Leopold von Sacher-Masoch‘un kaleme aldığı bir roman. Yolcu Tiyatro, David Ives‘in Kürklü Venüs romanından yola çıkarak yazdığı aynı isimli oyunu Ersin Umut Güler yönetmenliğinde sahneliyor. Oyunun rollerini ise yine Ersin Umut Güler ve Pervin Bağdat canlandırıyor. Pervin Bağdat hakkında ufak bir parantez açmak istiyorum. Kendisinin ve […]

Devamı  


İzledim: Arıza (Blue-s Cat)

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Moda Sahnesi‘nin yeni yetişkin oyunu Arıza‘yı dün akşam prömiyerinden bir sonraki temsilinde izledim. Bu defa oyundan önce prova notlarını okuma fırsatım olmadı. Prova sürecinden yalnızca birkaç fotoğrafa rastlamıştım. Bu günlüğü yazmaya başlamadan önce tüm prova notlarını okuyup, kendimi zihnen oyun hakkında birkaç cümle kurmaya hazır hâle getirdim. Oyunun yazarı Koffi Kwahule. Moda Sahnesi’nin 2015’in mart ayından bu yana sahnelediği Bira Fabrikası oyununun da yazarı aynı zamanda. (Bu arada Bira Fabrikası’nı becerebilirsem bu sezon bitmeden, beceremezsem önümüzdeki sezonun hemen başında yeniden izleme sözünü kendime vermiş olayım. İlk izleyişimin üstünden üç sene geçmiş. O dönem oyunun üzerine çok fazla kafa yormadan, fazlasıyla yüzeysel […]

Devamı  


İzledim: Pencere

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika Oyun Atölyesi‘nin Pencere oyununu geçtiğimiz hafta sonu Özgür Hanım‘la birlikte izledik. Pencere, prova süreçlerinden bu yana takip ettiğim bir oyun. Provalarına Haluk Bilginer’in yer alacağı farklı bir proje nedeniyle birkaç aylığına ara verildiğini anımsıyorum. O dönem ben oyunun iptal olup olmayacağını düşünürken, provaları tamamlandı ve sahnelenmeye başladı. Fakat ben oyunu üçüncü sezonunda henüz izleyebildim. Son birkaç senedir özel tiyatroların programlarında matine oyunlarına pek fazla yer verilmediğini gözlemliyorum. Tiyatroların repertuvarındaki her oyun programlı bir şekilde matine temsili yapmıyor, temsiller hafta içi akşamlarına paylaştırılıyor. Hafta sonu bir oyun izlemek isterseniz bir nevi kaderinize razı gelip programda ne varsa onu izliyorsunuz. Bazı tiyatrolar […]

Devamı  


İzledim: Tamamen Doluyuz

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Tamamen Doluyuz oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Bu sezon izlediğim birkaç İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunundan sonuncusu oldu. Bu oyunla beraber fark ettiğim ufak bir detayı paylaşayım. Kozyatağı Kültür Merkezi özel tiyatroların yanında son üç sezondur İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunlarına da ev sahipliği yapıyor. Fakat ay içerisinde Cevahir Sahneleri’nde veya Üsküdar Tekel ve Stüdyo Sahneleri’nde olduğu gibi her gün bir oyun temsili olmuyor. Yapılan anlaşma gereği her ayın son haftasında yalnızca İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunları bu sahnede oynanabiliyormuş. Kendime oyun programı hazırlarken artık bunu dikkate alarak ayın son haftasını yoğun tutmamaya çalışıyorum. Oyuna dönecek olursam Tamamen Doluyuz, Efe Erkekli‘nin […]

Devamı  


İzledim: Terör

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Bakırköy Belediye Tiyatroları‘nın bu sezon izlediğim ikinci oyunu Terör. İlki Moda Sahnesi’ne konuk olduklarında izlediğim Seni Seviyorum Türkiye oyunuydu. Terör’ü de Oyun Atölyesi’ne konuk olduklarında izleme fırsatı buldum. Terör, Alman yazar Ferdinand von Schirach‘ın aynı isimle kaleme aldığı bir oyun. Türkçeye çevirisini Yücel Erten, yönetmenliğini ise Nurkan Erpulat yapmış. Oyun bir yargılama sürecini konu alıyor. Bir terörist 164 yolcusuyla beraber kaçırdığı uçağı o esnada içerisinde 70.000 kişinin olduğu stadyuma düşürmekle tehdit ediyor. Lars Koch isimli bir savaş uçağı pilotu ise bu tehdit üzerine uçağı düşürerek stadyumdakilerin hayatını kurtarırken, uçaktaki herkesin ölümüne neden oluyor. 164 kişinin ölümüne sebebiyet vermekten yargılanan Lars Koch’un kaderini oyunun sonunda mahkemenin jürisi olan izleyiciler […]

Devamı  


İzledim: Sunay Akın ile Görçek

Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Sunay Akın‘ın tek kişilik gösterisi Görçek‘i Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi‘nde izledim. Daha önce Sunay Akın ile temasım katıldığı programların ve söyleşilerin video kayıtları ve Kule Canbazı kitabı hasebiyle olmuştu. İlk defa kendisini sahnede izleme fırsatı buldum. Haluk Bilginer’i de Pencere oyunuyla ilk defa bu ay sahnede izlediğimi göz önünde bulundurursak, Nisan ayı benim kişisel tiyatro serüvenim açısından oldukça güzel geçti diyebilirim. Diğer izlediğim oyunlar da cabası. Sunay Akın, Görçek’i bir anlatı formatında sahneye koyuyor, bir nevi günümüz meddahlığı yapıyor. Oyunda herhangi bir gösterişli dekor unsuru veya göz alıcı ışık oyunları yok. Sunay Akın izleyicilerin dikkatini dağıtmayacak düz renk bir […]

Devamı  


İzledim: Aşiyan

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Ezop Sahne‘nin Aşiyan oyununu önceki hafta Baba Sahne‘de izledim. Geçtiğimiz sezon izlemeye niyetlendiğim bir oyundu. Hatta sezonun son aylarında Oyun Atölyesi’ndeki bir temsiline bilet de almış olmama rağmen gidememiştim. Baba Sahne programında görünce bu defa kaçırmak istemedim. Aşiyan, Bihter Dinçel‘in tek kişilik bir performansı. Aynı zamanda oyunun yazarı da kendisi. Bilhassa tek kişilik oyunlarda oyunu yazan ve oynayan aynı kişi olduğunda anlatılmak istenen hikâyenin izleyicinin zihninde en ufak bir boşluğa mahal vermeyecek şekilde aktarılabildiği kanaatindeyim. Nitekim Aşiyan’da da öyle oldu. Oyunun yönetmeni Cem Emüler ile Bihter Dinçel bu anlamda çok sahici bir oyun sahneye koymuşlar. Bihter Dinçel genç bir kadının bir […]

Devamı