Katıldım: “Shakespeare ile Düşünmek” Seminerleri

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Sezon içerisinde, Moda Sahnesi‘nde 8 hafta süren bir seminer programına katıldım. Önce haftalık olarak yazmak vardı seminerle ilgili günlükleri fakat onu beceremeyince bugün yarın toplu olarak yazarım derken sezon bitti, Temmuz ayı geldi. Mayıs ayının ortalarında biten seminerler hakkında birkaç şey şimdi yazabiliyorum. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, seminerler benim için tahmin ettiğimden çok daha faydalı oldu kişisel eğitimim açısından. Sezon içerisinde elimden geldiği kadar kaliteli yapımlar izlemeye çalışıyorum tiyatro adına fakat pek okuyabildiğim söylenemez. Oyun okumaktan keyif aldığım halde hem elimde bir müfredatım olmadığından hem de günlük işlerden, okumaya çalıştığım diğer şeylerden zaman bulup, istikrarlı bir şekilde devam ettiremiyorum bu […]

Devamı  


2015 – 2016 Sezonunda En Beğendiğim Oyunlar

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika Ufak sezon içi değerlendirmelerine devam edeceğimden bahsetmiştim bir önceki günlükte. Sezon içerisinde izlediğim 36 oyundan zor da olsa bir ilk 10 çıkardım. Bunlar tabii ilk gözüme çarpanlar. Çok beğendiğim halde günlüğü uzatmamak adına eklemediğim çokça oyun var. Oyunların günlüklerinde zaten detaylı bir şekilde, oyunları izledikten sonra sıcağı sıcağına yazdıklarım mevcut. Oyunlarla ilgili aklımda kalan ufak tefek şeyleri de buraya ekledim. 10 – Ölü Adamın Cep Telefonu (İstanbul Şehir Tiyatroları) Sezonun henüz başında Şehir Tiyatroları’nın Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli oyununa bilet almıştım. Oyun, oyuncu rahatsızlığından dolayı iptal olunca yerine sahnelendi Ölü Adamın Cep Telefonu. Çok beğendiğim ve sahnede Arda Aydın gibi bir […]

Devamı  


2015 – 2016 Sezon Değerlendirmesi

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika 2015 – 2016 sezonu kapandı. Sezonun son oyununu geçen hafta Moda Sahnesi’nde izledim. Geçen sene başladığım, sezon içerisinde izlediğim oyunlarla ilgili ufak değerlendirme günlüklerine bu sene devam etmek istedim. İlki bu olacak, genel olarak sezon içerisinde nerelerde, ne izlediğimden özetle bahsetmeye çalışacağım. Kaç oyun izledim? Geçen sezon 27’de kalan izlediğim oyun sayısını bu sezon 9 arttırarak 36‘a yükseltmişim. Bunda özellikle bu sezon başından itibaren İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyun izlemeye başlamamın etkisi fazlaca var. 36 oyunun içerisinde geçtiğimiz sezonlarda izlediğim için bu sezon tekrar günlüğünü yazmadığım iki oyun var. İlki İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun Nice Yıllara isimli oyunu. Diğeri ise Ferhan Şensoy’un tek kişilik […]

Devamı  


İzledim: Macbeth / İki Kişilik Kabus

Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika 2015 Ekim ayında, tiyatro sezonunun açılışını Moda Sahnesi’nin En Kısa Gecenin Rüyası oyunu ile yapmıştım. Geçtiğimiz hafta yine Moda Sahnesi’nde sahnelenen Tiyatro Bereze’nin Macbeth oyunu ile de sezonu kapattım. Sezonun Shakespeare ile başlayıp Shakespeare ile bitmesinin yanı sıra sezon içerisinde katıldığım seminerler ve okuma fırsatı bulduğum oyunlarla da 2015 – 2016 sezonu benim için Shakespeare ile dolu dolu geçen, çokça öğrendiğim bir sezon oldu. Önce kısaca Tiyatro Bereze’den bahsedeyim. Tiyatro Bereze benim Macbeth oyunları ile tanıdığım bir topluluk. Daha önce herhangi bir oyunlarına denk gelmemiştim. Macbeth, 2006 yılında kurulan tiyatronun 11. oyunu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya fakültesinden […]

Devamı  


İzledim: Parkta Güzel Bir Gün

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika (…) Aynı oyunu şu sıralar Moda Sahnesi de Mert Fırat, Didem Balçın ve Volkan Yosunlu kadrosuyla sahneye koyuyor. Fırsat bulabilir miyim bilmiyorum ama aynı oyunu yakın aralıklarla farklı gözlerden izlemek ilginç bir deneyim olabilirdi benim açımdan. (…) Geçtiğimiz sene Mayıs ayı sonunda Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun turne ile İstanbul’a gelen Parkta Güzel Bir Gün oyununu izledikten sonra yazmıştım üstteki satırları. Yakın aralıklarla olmasa da aradan bir sene geçtikten sonra dün matine gösteriminde izledik Özgür Hanım‘la birlikte  Moda Sahnesi’nin yorumunu. Oyunun konusundan bahsederken diğer günlükte yazdıklarımı tekrar edeceğim bölümler olacak ama iki günlüğün arasında bir seneden fazla zaman olduğu için bunda bir beis […]

Devamı  


İzledim: Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Oyun Atölyesi sezonu Talimhane Tiyatrosu‘nun Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi oyunu ile kapattı. Benim için de sezonun son oyunlarından birisi oldu. Açıkçası oyuna duyduğum merakın en büyük nedenlerinden birisi Esra Bezen Bilgin‘i sahnede izlemekti. Kendisini daha önce Ozan Açıktan’ın Silsile filminde daha sonra da Senem Tüzen’in Ana Yurdu filminde izledim. İki filmde de oyunculuğu ile kendisine hayran bırakan bir performansı vardı. Bir de baş rollerini İpek Türktan Kaynak ile paylaştıkları 2013 yapımı, Kusursuzlar isimli bir film varmış. O filmle ilgili internette okuduklarım ve ikilinin katıldığı söyleşilerde bahsettikleri fazlasıyla meraklanmama yetti. En kısa zamanda onu da izlemek istiyorum. Önce Bir Boşluk Oldu Kalp […]

Devamı  


İzledim: Memleketim Nâzım Hikmet

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Nazım Hikmet’in her ölüm yıl dönümünde Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir anma programı düzenleniyor. Ben ilk defa geçtiğimiz sene katıldım. Şiir dinletisi, repertuarı Nazım Hikmet’in bestelenen şiirlerinden oluşan mini bir konser ve Nazım Hikmet’in yönettiği Bir Mahallede İki Delikanlı filminin gösteriminden oluşuyordu program. Bu sene ise Enver Aysever’in hazırladığı Memleketim Nâzım Hikmet gösterisi ile anıldı “şair baba”. Prömiyeri 1 Haziran akşamı İzmir Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılan gösterinin 3 Haziran’daki İstanbul gösterimine bilet bulamam korkusu ile günler öncesinden biletimi alıp, gösteri gününü beklemeye başladım. Gösterinin Kadıköy NHKM’nin açık bahçesinde sahnelenmesi planlanıyordu. Gün içerisinde yağan şiddetli sağanak yağmur ister istemez ben dahil birçok izleyiciyi […]

Devamı  


İzledim: Yılın En İyi Kadın Oyuncusu

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Geçen sezon sonunda, sezon içerisindeki tiyatro deneyimlerimden, en çok beğendiğim oyunlardan ve yeni tanıştığım sahnelerden bahsettiğim birkaç günlük yazmıştım. Bu sezon da devam etmek istiyorum onlara. Yeni sahnelerle tanışmak konusunda bu sezon pek verimli olamasam da iyi ki diyebileceğim birkaç tiyatro topluluğu tanıdım. Detaylarını yaz aylarında uzun uzadıya yazacağım. Bu günlükte bahsedeceğim, bu yeni tanıştığım tiyatro topluluklarından olan Seyyar Sahne‘nin bu sezon izlediğim üçüncü oyunu, Yılın En İyi Kadın Oyuncusu. Diğer izlediğim iki oyun (Yeraltından Notlar ve Çocukluğun Soğuk Geceleri) gibi Yılın En İyi Kadın Oyuncusu da tek kişilik bir performans. Oyun, Lady Macbeth rolü ile ödül olmaya aday olan bir oyuncunun, ödül töreninden önce […]

Devamı  


İzledim: İkinci Bölüm

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun İkinci Bölüm oyununu, Kozyatağı Kültür Merkezi‘ndeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde izledim. Geçtiğimiz sezonlarda Devlet Tiyatrosu sahneleri ile birlikte en fazla gittiğim sahnelerdendi burası. Bu sene Devlet Tiyatroları oyunlarının da bu sahnede oynanacağını öğrenince sezon içerisinde çok daha fazla yolumun düşeceğini düşünmüştüm. Fakat pek öyle olmadı. Hem Devlet Tiyatroları’nda izlemek istediğim oyunların bu sahneye gelmemesi hem de bu sezonki oyun tercihlerimi İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun domine etmesinden dolayı İkinci Bölüm oyunu ile birlikte bu sezon üç defa oyun izleyebildim bu sahnede. Diğer ikisi ise Dostlar Tiyatrosu’nun Ben Bertolt Brecht ve yine İstanbul Devlet Tiyatorosu’nun Erkek Arkadaş oyunları. Son […]

Devamı  


İzledim: Ay Işığında Şamata

Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Şehir Tiyatroları‘nda sezonu Haldun Taner‘in yazdığı Ay Işığında Şamata oyunu ile kapattım. Genç Günler kapsamında sahnelenen oyunların programına ara ara bakıyorum ama henüz herhangi bir plan yapabilmiş değilim. Geçen seneyi referans alarak hem Şehir Tiyatroları hem de Devlet Tiyatroları’nda Mayıs ayının diğer aylara göre daha yoğun geçeceğini umuyordum. Özellikle Devlet Tiyatroları’nda geçtiğimiz sene Mayıs ayında birçok turne oyunu sahnelenmişti. Konya Devlet Tiyatrosu’nun Tarla Kuşuydu Juliet ve Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun Parka Güzel Bir Gün oyunlarını izleme fırsatı bulmuştum ben de bu oyunlar arasından. Fakat bu sene hem Genç Günler’in hem de İstanbul Tiyatro Festivali’nin başlamasıyla beraber sezon bu iki kurumda sessiz sedasız […]

Devamı