Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika Samanyolu’nu Bilir misiniz? Davran Tiyatrosu‘nun ikinci yapımı (ilki yeniden sahnelenen Üçü Bir Arada) Samanyolu’nu Bilir misiniz? oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Mart ayı içerisinde izlemeyi planladığım oyunlar, ya oyuncu rahatsızlığından ya da kar yağışından ötürü iptal edildi. Samanyolu’nu Bilir misiniz? de yoğun kar yağışı ihtimalinden dolayı oyun iptallerinin bolca olduğu bir akşamda oynandı. Karl Wittlinger‘ın metni, Sevim Özakman çevirisiyle sahneleniyor. Aynı zamanda rollerini paylaşan Cem Davran ve Hakan Gerçek birlikte sahneye koyuyorlar oyunu. Oyunun ana karakterlerini bir doktor ve hasta oluşturuyor. İçinden geçtiği savaş atmosferinde kimliğini kaybetmiş bir hasta, başvurduğu asabiye doktoruyla başından geçenleri konu alan bir tiyatro metni paylaşıyor. […]
DevamıEtiket: istanbul devlet tiyatrosu
İzledim: Seneye Bugün, Hayat Der Gülümserim, Öldün, Duydun mu?
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika Seneye Bugün İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Seneye Bugün oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘ndeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde izledim. Gencay Gürün tarafından çevrilen Kanadalı yazar Bernard Slade‘in metni Celal Kadri Kınoğlu rejisiyle sahneleniyor. Oyunun rollerini ise yine Celal Kadri Kınoğlu, Gerçek Alnıaçık ve Ebru Demirdöven Şatıroğlu paylaşıyor. Oyunun tanıtım sayfasında Osman Tunca Soysal‘ın da bir rolü olduğu gözüküyor ama oyunda yer almıyordu. Sanıyorum onun rolünü de Ebru Demirdöven Şatıroğlu canlandırdı. Oyun, türlü tesadüfler sonucu yolları evlerinden epey uzaktaki bir otelde kesişen George ve Doris’in hikâyesini konu alıyor. İkisi de evli ve çocuklu olan George ve Doris, bu otelde bir ilişki yaşamaya […]
Devamıİzledim: Bay Z., Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, Alnıtemiz Stand Up
Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika Bay Z. İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Bay Z. oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Bülent Usta‘nın kaleme aldığı oyunu Atilla Şendil sahneye koymuş. Oyun, bir şirkette yapılan usülsüzlüğü gözünden kaçırdığı düşünülen dört denetçinin, şirketin patronu Bay Z. tarafından nevi şahsına münhasır yöntemlerle soruşturulmasını konu alıyor. Oyunun konusundan sahne tasarımına kadar her şey kaçınılmaz olarak bana Jordi Galceran‘ın Grönholm Metodu oyununu anımsattı. Oyuncuların hepsini sahnede ilk defa izledim. Daniel Morrison rolündeki Ali Çelik, oynadığı müstehzi karakterinin de etkisiyle aralarında en beğendiğim oldu. Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin İstanbul Şehir Tiyatroları‘nın Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin oyununu Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi‘nde izledim. Murat Mahmutyazıcıoğlu‘nun metni, yine […]
Devamıİzledim: 80 Günde Devr-i Alem
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun 80 Günde Devr-i Alem oyununu dün akşam Kozyatağı Kültür Merkezi içerisindeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde izledim. Oyun, Jules Verne‘ün aynı isimli romanından yola çıkılarak Mark Brown tarafından tiyatro sahnesine uyarlanmış. Başak Othan çevirisi ve Gökhan Kocaoğlu rejisiyle de geçtiğimiz sene sonunda İstanbul Devlet Tiyatrosu repertuvarındaki yerini almış. 80 Günde Devr-i Alem daha evvel okuduğum bir roman değildi. O neden yazacaklarım tamamen metnin tiyatro uyarlamasıyla ilgili olacak. Maalesef iki metin arasında mukayase yapma şansım olmayacak. Kısaca konusundan bahsedecek olursam, dönemin İngiltere’sinde beyefendiliğiyle tanınan Phileas Fogg, dünyanın etrafını seksen gün içerisinde dolaşabileceğine dair bir iddiaya tutuşur arkadaşlarıyla. […]
Devamıİzledim: Kosovalı Peer Gynt
Yaklaşık okuma süresi: 2 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Kosovalı Peer Gynt oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Oyun, son zamanlarda özellikle müzikleriyle sık sık karşıma çıkıyordu. Ben de daha fazla dayanamayıp bir salı akşamı tuttum kültür merkezinin yolunu. Yeton Neziray‘ın kaleme aldığı bir metin Kosovalı Peer Gynt. Saydam Yeniay rejisiyle sahneleniyor. Benim için yeni bir yazar değil Yeton Neziray. Daha önce yine İstanbul Devlet Tiyatrosu bünyesinde sahnelenen Geçtim Ama Tiyatrodan oyununu keyifle izlediğimi anımsıyorum. Savaş atmosferinde tiyatro yapmaya çalışan küçük bir grubun hikâyesiydi. Kosovalı Peer Gynt de yine savaş ve ona karşı verilen mücadelenin farklı bir örneğini konu alıyor. Peer isimli bir genç, ülkesinin içerisinde bulunduğu […]
Devamıİzledim: Kasaplığın Elkitabı
Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Kasaplığın Elkitabı oyununu Aile Sırları ile aynı gün Cevahir Sahnesi‘nde izledim. Bu iki oyunla birlikte ilk defa aynı gün içerisinde hem matine hem suare oyun izlemiş oldum. Tahmin ettiğimden yorucu bir gün oldu. Bu yorgunluğun suare oyununun enerjisinden çaldığını hissetttim. Twitter’da bu konuyla ilgili yaptığım paylaşıma cevaben Oğuz Kaygalak bir öneride bulundu. İzlediğim iki oyun da iki perde olarak sahnelenen ve süreleri uzun sayılabilecek oyunlardı. Bir sonraki matine – suare deneyimimi tek perdelik oyunlarla yapacağım önerisine uyarak. Bir de Cevahir Sahnesi gibi kaotik olmayan, Üsküdar Tekel Sahnesi veya Üsküdar Stüdyo Sahne gibi insanı yormayacak bir sahne tercihi […]
Devamıİzledim: Aile Sırları
Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Cevahir Sahnesi‘ne en son iki sene evvel gitmiştim. Coriolanus‘u izlemek için. Ondan bir önceki gidişim de yine benzer bir aralıkla olmuştu. İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunları için sahne tercihlerim, Üsküdar Tekel Sahnesi, Üsküdar Stüdyo Sahne ve Kozyatağı Kültür Merkezi içerisindeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi oluyor ekseriyetle. Cevahir sahneleri bana pek iyi gelmiyor. Hem içerisinde bulunduğu Cevahir Alışveriş Merkezi’nin konumu hem de sahnelerin alışveriş merkezi içerisindeki yerleşimi, o sahnelerde izlediğim oyunlardan alacağım keyfi daha koltuğuma oturmadan baltalıyor. Fakat İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun kimi oyunları yalnızca bu sahnelerde oynanıyor. Sezon içerisinde katiyen diğer sahneleri gezmiyor. Bunun nedeni -sanıyorum- sahne […]
Devamıİzledim: Elektra
Yaklaşık okuma süresi: 4 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Elektra‘sı benim için bu sezonun altıncı oyunu oldu. Kozyatağı Kültür Merkezi içerisindeki Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde izledim. Oldukça kötü planladığım ekim ve kasım ayı programından dolayı yaklaşık bir aydır oyun izlemiyordum. Radyum Kızları‘ndan sonra Elektra ile sakin başladığım sezona devam ettim. Elektra, Sophokles‘in bugünlere ulaşabilen yedi tragedyasından bir tanesi. Konusu itibarıyla, annesi Klytaimestra‘nın babası Agamemnon‘u öldürmesi üzerine intikam arzusuyla kinlenen Elektra, annesinin yeni eşi Aigisthos ile beraber yönettiği kentte esir hayatı yaşamaktadır. Taşkın davranışlarından dolayı her daim gözetim altında tutulan Elektra’nın tek umudu sürgün olan kardeşi Orestes‘in bir şekilde kente geri dönerek babasının intikamını almak için kendisine yardım […]
Devamıİzledim: Radyum Kızları
Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika Radyum Kızları oyununu geçtiğimiz akşam Üsküdar Tekel Sahnesi‘nde izledim. Son olarak 2017’nin bu aylarında Nehrin Solgun Yüzü ve Romeo ve Juliet oyunlarını izlemek için gitmiştim Üsküdar Tekel Sahnesi’ne. Bileti almakta biraz geç kaldığım için gediklisi olduğum B12 koltuğundan olmasa da yine civarından izledim oyunu. Karden Kasaplar‘ın kaleme aldığı Radyum Kızları’nı İstanbul Devlet Tiyatrosu bu sezon Laçin Ceylan yönetmenliğinde sahnelemeye başladı. Karden Kasaplar, 2018 başında Urla Belediyesi ve İzmir Devlet Tiyatrosu’nun ortaklaşa düzenlediği Necati Cumalı Oyun Yarışması‘nı kazanarak Radyum Kızları oyununu Devlet Tiyatroları repertuvarına dahil etmeyi başarmış. Oyun kalabalık denilebilecek bir oyuncu kadrosuyla sahneleniyor. Dünya savaşları sırasında Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki Waterbury […]
Devamıİzledim: Tamamen Doluyuz
Yaklaşık okuma süresi: 3 dakika İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nun Tamamen Doluyuz oyununu Kozyatağı Kültür Merkezi‘nde izledim. Bu sezon izlediğim birkaç İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunundan sonuncusu oldu. Bu oyunla beraber fark ettiğim ufak bir detayı paylaşayım. Kozyatağı Kültür Merkezi özel tiyatroların yanında son üç sezondur İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunlarına da ev sahipliği yapıyor. Fakat ay içerisinde Cevahir Sahneleri’nde veya Üsküdar Tekel ve Stüdyo Sahneleri’nde olduğu gibi her gün bir oyun temsili olmuyor. Yapılan anlaşma gereği her ayın son haftasında yalnızca İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunları bu sahnede oynanabiliyormuş. Kendime oyun programı hazırlarken artık bunu dikkate alarak ayın son haftasını yoğun tutmamaya çalışıyorum. Oyuna dönecek olursam Tamamen Doluyuz, Efe Erkekli‘nin […]
Devamı